Prematüre anneleri, minik bebekleriyle endişeli bir hikayeye başlayabiliyor çoğu zaman. Peki, prematüre bebek anneleri en çok nelerden korkuyor?
Bugün yani 17 Kasım, Dünya Prematüre Günü! Normal kabul edilen 37-41 haftalık süreden önce dünyaya ''merhaba'' diyen bebekler prematüre olarak adlandırılıyor. Anne olmak, anneliğin ilk günleri, o narin varlığa hassasiyetle yaklaşmak zor ama özellikle prematüre annelerinin işi biraz daha zor. Hastanelerde geçen uzun haftalar, uykusuz geceler, endişeler, adeta hastane personeliyle aile gibi olmak... "Senin bebeğin ne zaman normale dönecek?" ya da "Bu hiç bebeğe benzemiyor..." gibi cümleler prematüre ailelerini en çok yaralayan şeylerden bazıları. Prematüre annesi, bebeğine endişelerle bağlanıyor, umut ediyor ve büyük bir mücadelenin içinde buluyor kendini. Erken doğum yapan annelerin çoğunda suçluluk, kendini yetersiz görme gibi duygular ortaya çıkıyor. Bu ve bunlar gibi birçok sebepten dolayı prematüre annelerine anlayışlı davranmak gerekiyor. Zaten kendilerini yeterince mutsuz hissettikleri bu dönemde yakınlarının onlara destek olması önem taşıyor.
Amerika’daki Wisconsin Üniversitesi Sağlık Okulu Pediatri Departmanı, prematüre bebek annelerinin genel olarak hissettikleri duyguları ve korkuları araştırmış. Araştırmanın sonunda prematüre annelerinin (ve tabii ki babalarının) en çok hissettiği duygular ve düşünceler ortaya çıkmış. Eğer siz veya bir yakınınız da bunu tecrübe ediyorsanız yalnız olmadığınızı bilerek bu gibi endişeleri doktorunuzla ve çevrenizle paylaşabilirsiniz. Prematüre bebek anneleri en çok şunlardan korkuyor:
Bebeğimin prematüre doğmasına benim yaptığım bir hata sebep oldu
Bu çoğu prematüre annesinin hissettiği üzücü duygulardan biri. Şunu fark etmek gerekiyor; siz hamileliğinizi ne kadar iyi geçirseniz, sağlık kontrollerine ve kendinize özen gösterseniz, alkol ve sigaradan uzak durup iyi beslenmiş olsanız da bebeğiniz sizin kontrolünüzde olmayan bir sebepten dolayı prematüre doğabilir. Bu konuyu doktorunuzla konuşup, erken doğumun sizin bir ‘hatanız’ olmadığını anlamanız ve suçluluk duygusundan uzaklaşmanız en doğrusu.
Bebeğimi yeterince sevemediğimden endişe ediyorum
Prematüre bebek doğduğunda ebeveynlerin çoğu onun ölmesinden korkuyor. Bu korku yüzünden bazen bağlanmak istemiyorlar. Bu aslında bilinçli yapılan bir şey olmasa da beyin kendini önceden kaybetmeye hazırlıyor. Örneğin, bazı prematüre aileleri bir süre bebeklerine isim koymayı bile istemiyorlar. Ne zaman ki bebeklerinin biraz geliştiğini görüyorlar o zaman aralarındaki bağ tekrar güçlenebiliyor. Bu da aslında bilinç dışında bebeklerini sevmedikleri gibi bir düşünce yaratıyor. Eğer böyle bir durumdaysanız psikolojik destek alabilirsiniz. Bu da çok sık karşılaşılan bir durum ve kendinizi suçlu hissetmenize gerek yok.
Ben yeterli bir kadın değilim
Hamilelik sürecinde ebeveynler birçok hayal kuruyorlar. Prematüre doğumlardan sonra ise ebeveynlerde bir hayal kırıklığı yaşanıyor. Durum istenilenin dışında geliştiğinde yaşanılan endişe ve mutsuzluk özellikle anneyi, "Ben yeterli bir kadın değilim, normal bir bebek doğuramadım" duygusuna itiyor. Bu duygularınızdan psikolojik destek alarak kurtulmanız en doğrusu çünkü prematüre bebek doğurmak başarısızlık anlamına gelmiyor.
Bebeğimin beni hiç tanımamasından korkuyorum
Bu da normal bir endişe; ancak bebekler daha henüz anne karnındayken ses tonundan onu tanıyabiliyorlar. Yani bebek prematüre bile olsa mutlaka annesinin sesini diğerlerinden ayırt edebilir.
Yenidoğan bakım ünitesinde uzun süre kalırsa bebeğimde kalıcı psikolojik hasarlar olacağını düşünüyorum
Bu da endişe edilmemesi gereken bir konu. Araştırmalar yenidoğan bakım ünitesinde daha fazla kalan bebeklerde herhangi bir psikolojik zarar olmadığını gösteriyor. Prematüre bebeklerin de duygusal gelişimi tıpkı normal sürede doğan bebeklerinki gibi olabiliyor.
Hastane personeline soru sormaya korkuyorum
Doktor ve hemşirelerin konuştuğu terimleri anlamamanız normal ama bu soru sormaktan çekinmenizi engellememeli. Merak ettiğiniz her şeyi sorun ve öğrenin, siz soramıyorsanız eşiniz, akrabalarınız veya arkadaşlarınız sizin için sorsun. Sorularınıza cevap almanın en iyi yollarından biri de prematüre bebek ailelerinin oluşturduğu gruplara üye olmak ve diğer ailelerle fikir alışverişinde bulunmak.
Korkularım ve duygularım çok mu abartı halinde? Deliriyor muyum?
Prematüre ebeveynlerinin çoğu böyle hissediyor bu yüzden bunlar deliriyor olmanın belirtileri değil. Maalesef ki riskli doğan bebeklerin aileleri çok daha fazla stres taşıyor. Prematüre ailelerinin en büyük korkuları şunlar:
"Gece telefon çaldığında mutlaka hastaneden kötü bir haber vermek için arıyor olabilirler."
"Her hastaneye gittiğimde kötü bir şey öğreneceğim için korkuyorum."
"Bir sonraki gidişimde bebeğimi göremeyeceğimden korkuyorum."
Bu gibi korkularınızı sizi anlayan biriyle paylaşmanız ve kendinizi rahatlatmanız en doğrusu.
Neden bu kadar üzgünüm ve neden enerjim yok?
Hiç bir anne-baba hamilelik sürecinde şunları planlamıyor: Zor geçen bir hamilelik, aniden girilen bir sezaryen, anne ve bebeğin ölmesinden korkmak, her gün yeni doğan bakım ünitesine gitmek, her gün iyi şeyler duymamak... Bunlar dayanılması zor ve stresli durumlar. Bu yüzden sürekli üzgün ve enerjisiz hissetmeniz çok normal. Eğer bu durum kendi kendinize aşamayacağınız bir hale gelirse destek almak en iyisi olacaktır.
Bebeğim sağlığına kavuşmaya başladığı halde neden endişelerim geçmiyor?
Prematüre bebek eve geldiğinde ve daha iyi olduğunda bile birçok ailenin endişeleri geçmiyor. Onun sağlıklı olduğunu biliyor olsalar da kafalarında eski günlere ait korkular kalabiliyor. Bu normal bir durum ve zamanla bebeğiniz büyüdükçe bu endişelerin azalarak bittiğini göreceksiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder