Kapının arkasından öcü, dolaptan hayalet, yatağın altından canavar çıkacağını sanıp yorganın altına büzüştüğümüz çocukluk günlerini nasıl unuturuz! Gülümseyerek hatırlıyoruz. Şimdi, hayali ya da gerçek, en büyük korkularıyla baş etmesi için çocuğumuza destek olma sırası bizde.
Korkuları çoğu zaman mantıksız ve gerçek dışı görünse de, çocuklar için dünya gerçek ve hayal ürünü tehditlerle doludur. Anne babadan ayrılmak, karanlıkta uyumak, odayı basan öcüler… Bazı kaygılar, çocuğun dikkatli olmasını sağlayarak güvenliğine hizmet ettiği için sağlıklıdır. Hatta bebek içgüdüsel olarak düşmekten ve yüksek seslerden korkar.
Korkuların çoğu çocuğun büyümesiyle kendiliğinden yok olur. Ancak sürer ve çocuğu tamamen etkisi altına alırsa, üstesinden gelebilmek için çocuğunuz yardımınıza ihtiyaç duyacaktır.
2-3 YAŞ EVRESİ
Bu yaştaki çocuk alışkanlıklarına son derece bağlı olur. Alışılmışın dışında herhangi bir görüntü ya da ses paniğe kapılmasına neden olabilir. Aniden çalıştırılan elektrik süpürgesi bile korkmasına yol açabilir, çünkü çevresini tanıdığı halde henüz neler olup bittiğini tam olarak anlayamaz. Elektrik süpürgesinin evi temizleyip tozları içine çektiğini bilse de, kendisini de içine çekmeyeceğinden emin olamayabilir. Bu yaştaki çocukların korkuları yaşanılan kötü bir tecrübeyle filiz verir. Örneğin, yaş gününde aniden patlayan balon yüzünden korkup ağlayan çocuk ondan sonra tüm balonlardan korkabilir.
Uzman önerileri
Dedektiflik yapın: Eğer çocuğunuz neden korktuğunu söyleyemiyorsa, ipuçlarını değerlendirin. Örnek: İki yaşındaki çocuğunun giyinirken korktuğunu fark eden anne, belirli bir süre gözlemledikten sonra sorunun sadece düğmeli gömlek olduğunu keşfeder; çocuk henüz düğmelerini tek başına açamadığından, kendini gömleğin içine hapsedilmiş hissetmektedir.
Yaratıcı olun: Çocuğunuzun kendini güvende hissetmesini sağlayacak yolları deneme-yanılma yöntemiyle bulabilirsiniz. Bu yaştaki çocuk için başvuracağınız yol ne kadar görsel olursa, alacağınız sonuç o kadar başarılı olur. Örnek: Eğer çocuğunuz küvetin deliği tarafından yutulmaktan korkuyorsa, deliği bir bez parçasıyla tıkayabilirsiniz.
Çocuğunuzun bakış açısını değiştirin: Çığlığı basması için böceğin gölgesini bile görmesi yeterli geliyorsa, ona zararsız böcekler hakkında kitaplar, hikayeler okuyun, onunla birlikte böcek resimleri çizin. Eğer çocuğunuz böcekten korkma düşüncesine son verirse, gerçek böceklere karşı duyduğu korkuyu da yenebilir.
Yanlış düşünceleri kafasından silin: Saç kestirmenin büyütülecek bir şey olmadığını, zira saçların acımayacağını, kanamayacağını, kuaförün kulağınızı kırpmayacağını biliyorsunuz. Çocuğunuz da doğru bilgileri öğrendikçe daha az korkmaya başlayacaktır.
4–5 YAŞ EVRESİ
Soyut konuları anlamaya başladıkça, okulöncesi çocuğun korkuları daha karmaşık bir hal alır. Gözlerinin gördükleri kadar zihninin oynadığı oyunlar da korkmasına neden olur. Çocuk, yatağın altındaki canavarlardan, anneyle baba giderse kendisine ne olacağından bu yaşta korkmaya başlar. Dolayısıyla bu yaş dönemi kâbusların da en çok görüldüğü dönemdir. Henüz gerçekle hayal ürününü birbirinden ayırmakta güçlük çeken okulöncesi çocuk için gece gördüğü kâbuslar fena halde gerçektir.
Uzman önerileri
“Eğer”li sorularını yanıtlayın: Bu yaşlardaki çocuğu en çok endişelendiren şey neler olabileceğini düşünmektir. “Dikkat köpek var” yazısını gördüğünde korkarsa, onu sakinleştirmek için köpek davranışını izah edin. Ancak, kısaca “Köpek sana zarar vermez” demek yerine daha ayrıntılı bir anlatımı tercih edin: “Köpek tanımak için önce seni koklar. Köpek havlar, çünkü köpekler böyle konuşur” gibi…
Kâbuslarına fazla tepki göstermeyin: Kâbus gördüğünde çocuğunuzu sakinleştirin, ancak, örneğin gece sizinle uyumasına da izin vermeyin. En iyisi kısaca onu teselli ederek yatağına geri yatırmaktır, aksi halde korkusunu onaylamış olursunuz.
Olumlu örnekler gösterin: Eğer çocuğunuz atlıkarıncadan korkuyorsa, baskı yapmadan ağabeyini ya da korkmadan atlıkarıncanın keyfini çıkaran bir yaşıtını örnek gösterebilirsiniz. Kendisiyle özdeşim kurabileceği birini görmek, korkusuyla yüzleşmesini sağlayarak onu bir parça cesaretlendirebilir.
Duygularına saygı gösterin: Çocuğun korkularıyla dalga geçmek ya da onu, kendisini ürküten bir durumla yüzleşmeye zorlamak çoğu zaman ters teper. Fakat korkularına gereğinden fazla ilgi göstermek de doğru olmaz; gerçekten tehlikede olduğuna kendini ikna edebilir. Örnek: Her şimşek çaktığında çocuğunuzun ödü kopuyorsa, ona kızmak ya da sıkı sıkı sarılmak gibi içinizde kabaran duygularınızı bastırın, bunun yerine onun boyuna inerek, yüzüyle aynı hizaya gelerek onunla konuşmayı deneyin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder