Böbrekler, vücuttan atıkların çıkarılması için çalışan, üriner sistemin en önemli parçalarından birisidir.
Aynı zamanda kan basıncı, hormon salgılanması, asit-baz dengesinin düzenlenmesinde rol oynamaktadır.
Genel olarak sodyum ve potasyumun aşırı tüketilmesi böbrek fonksiyonlarını olumsuz yönde etkileyebilir.
Çeşitli aşamalardaki böbrek hastalıklarının farklı belirtileri olabilir ancak en sık rastlanan belirtiler arasında, mide bulantısı, kusma, iştah kaybı, beklenmeyen kilo değişimleri, kolay berelenme ve kanamanın uzun sürmesi, kaşıntı, ödem ve idrar üretiminin azalması gösterilmektedir.
Düzenli olarak yapılacak kan ve idrar testleriyle böbrek hastalıkları erken teşhis edilebilir ve doktorunuzun önereceği ilaç tedavisine ek olarak düzenli bir beslenme programı ile tedavi süreci hızlandırılabilir.
Böbrek Hastalarına Tavsiye Edilen Gıdalar
Pirinç: Düşük potasyum içeren pirinç aynı zamanda vücuda gereken enerjisi sağlayabilecek bir karbonhidrattır.
Potasyum vücut için gerekli bir mineral olmakla birlikte fazla potasyum böbrekler tarafından filtre edilerek vücuttan atılır. Aşırı potasyum tüketimi ise böbrekleri gereğinden fazla yorabilir.
Pirinç yüksek oranda potasyum içeren nişastalı karbonhidratlara alternatif olarak kullanılabilir.
Soya Proteini: Aşağı yukarı tüm hayvansal gıdalarda olduğu gibi süt ürünleri de “fosfor” minerali içerir. Fosfor özellikle kemik sağlığı için önemlidir.
Ancak fazla miktarda fosfor tüketimi ters etki yaratarak kemiklerin zayıflamasına yol açabilir.
Ayrıca fazla fosforu vücuttan atmaya çalışan böbrekler olması gerekenden fazla çalışınca yorulabilir ve filtre görevi gören hassas dokular yıpranabilir.
İşte bu noktada süt ürünleri kadar besleyici olan ve benzer mineralleri içeren soya ürünlerini kullanarak fosfor tüketimini kontrol altında tutabilirsiniz.
Beslenmenizde yapacağınız bu değişim böbrekleri fazla fosfordan koruyabilir.
Meyve ve Sebzeler: Yüksek protein içeren bir beslenme programı vücutta “üre” üretimini arttırarak böbreklere ekstra yük bindirebilir. Üre, protein metabolizmasının doğal bir yan ürünüdür.
Yüksek orandaki üre böbrekler tarafından vücuttan atılırken organı zorlayabilir ve kandaki toksinlerin atılması sürecini sekteye uğratabilir.
Protein alımını kontrol altında tutmak ve bol miktarda meyve, sebze tüketmek üre miktarını azaltarak böbrekleri rahatlatır.
Düşük Sodyum İçeren Gıdalar: Sodyum (tuz) kan basıncı ve böbrek sağlığı açısından oldukça önemli bir mineraldir. Aşırı sodyum tüketimi böbreklerin fonksiyonunu etkileyerek vücutta sodyum birikimine yol açabilir.
Ayrıca fazla sodyum kan basıncını da olumsuz yönde etkiler.
Eğer böbrek rahatsızlığınız varsa doktor tedavi sürecinde sodyum tüketimini kontrol etmenizi önerecektir.
Aşırı sodyum içeren gıdalar arasında konserve gıdalar, işlenmiş gıdalar, soslar, patates cipsi gibi atıştırmalıkları sayabiliriz.
Böbrek Hastalıkları Belirtileri
İdrar Üretiminin Artması: Akut veya kronik böbrek hastalıkları idrar üretiminin azalmasına neden olabilir. Daha az görülmekle birlikte bazı hastalarda idrar üretimi tamamen durabilir.
Hiç veya çok az idrar üretimi böbreklerin kanı temizleyemediği anlamına gelir ve böbreklerde ciddi bir rahatsızlık olduğuna işaret eder.
Poliüri ve Noktüri: Renal tübüler asidoz, glomerulonefrit ve bazı kronik böbrek yetmezliği durumlarında idrar üretimi anormal olarak artabilir.
Günlük idrar üretimi 2.5 litreyi geçtiğinde buna “poliüri” adı verilir. İdrar genellikle renksiz ve açık sarı renktedir.
İdrarın artmasının nedeni böbreklerin filtre işlemi sırasında yeterince su emmemesidir. Poliüri hastaları geceleri sık sık tuvalete kalkar.
Ödem: Çoğu böbrek hastalığı vücudun su toplamasına neden olur. Ödemler genellikle ayaklarda ve bileklerde görülür.
İleri düzeydeki böbrek hastalıklarında yüzde ve vücudun diğer bölgelerinde de ödem oluşabilir. Şiddetli ödem, akciğerlerde sıvı birikmesine yol açarak nefes darlığına neden olabilir.
Diğer Belirtiler: Böbrek rahatsızlıklarında mide bulantısı ve kusma görülebilir. Bunlara ek olarak iştah kaybı ve beklenmeyen kilo kaybı yaşanabilir.
Kanın pıhtılaşma süresi uzadığı için basit yaralanmalar bile uzun süre kanayabilir. Böbrek hastalığı nedeniyle kanda metabolik atıkların birikmesi şiddetli kaşıntıya yol açabilir.
İleri düzeylerde toksin birikimi cilt rengini sarılaştırabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder