Güzel havalarda güneşe çıkarın
Kış aylarında doğan bebekler havanın güneşli olmasına rağmen üşümemesi için sıkı sıkı giydirildiğinden yaşamlarının ilk aylarında güneşle tanışamazlar. Oysa ki güneş ışığı aracılığıyla vücutta aktif hale gelen D vitamini, kemiklerin gelişiminin yanında, deride bulunan bazı metabolizmaları harekete geçiriyor. Bu nedenle alınan güneş ışığının yetersiz olması kandaki kalsiyum miktarının düşük olmasına neden olduğundan, bu durumun fark edilmemesi halinde kafa kemiklerinde şekil bozukluğu, vücut ağırlığını taşıyan bacak kemiklerinde de eğrilikler oluşabiliyor. Bu yüzden bebeğinizi, havanın güzel olduğu günlerde kollarını ve yüzünü açarak mutlaka 10-15 dakika güneş ışığına çıkarın.
Bebeğinizi “soğan sistemi”ne göre giydirin
Soğuk havalarda üşüyüp üşümediğini veya çok fazla ısınıp ısınmadığını sık sık kontrol ettiğiniz bebeğinizi giydirirken, çok sayıda hafif giysi tabakasından oluşan “soğan sistemini” tercih etmenizde fayda var. Böylelikle ortam ya da hava değişikliği nedeniyle sıcaklık farklılaşırsa bebeğinizin bundan olumsuz etkilenmesini önlemek için kat kat olan giysilerini çoğaltabilir ya da azaltabilirsiniz. Bu giysilerden biri yün olursa bebeğinizi daha iyi korumuş olursunuz. Kuş tüyü ya da imitasyonu da kış için uygun bir giysi. Hava az soğuk olsa bile bebeğinize mutlaka şapka giydirmelisiniz. Çünkü vücut ısısının yüzde 25’i baş yolu ile kaybediliyor. Eğer hava çok soğuksa şapkanın kulaklıklarını kapatın, ellerine eldiven, ayaklarına kalın çoraplar ve botlar giydirin. Boynuna da mutlaka atkı sarın. Ancak ne kadar sarıp sarmalasanız da bebeğinizi uzun süre soğukta tutmayın.
Vücut ısısını sürekli kontrol edin
Bebeğinizin yağ tabakası henüz oluşmadığından vücut sıcaklığını tam dengeleyemez. Çok hassas olduğundan soğuğa maruz kaldığında vücut sıcaklığı hemen düşer. Özellikle düşük doğum ağırlıklı doğan bebeklerde durum daha da önemlidir. Bu yüzden bebeğinizin vücut ısısını sık sık kontrol edin. Vücut ısısının yeterli olup olmadığından emin olmak için uygulayabileceğiniz en iyi yöntem ateşini ölçmek. Bebeğinizin vücut ısısı 35 derecenin altına düşerse bir sorun var demektir. Böyle bir durumla karşılaştığınızda bebeğinizi hemen sıcak bir ortamda besleyerek ısıtın. Odanın sıcaklığını artırın, giyimini kalınlaştırın ya da teninizin sıcaklığını hissetmesini sağlayın. Eğer bunlara rağmen ısısında bir değişlik olmazsa doktorunuza başvurun.
Cildinin kurumamasına özen gösterin
Tıpkı yetişkinlerde olduğu gibi bebeklerde de soğuğa bağlı olarak cilt kuruluğu görülür. Genelde dışarıdaki soğuk hava yüzünden meydana geldiği düşünülen cilt kuruluğunun nedeni aslında soğukla birlikte devreye giren ısıtma sistemleri. Odanın ısınan havası kurur ve bu da cildin kurumasına neden olur. Bu durumdan bebeğinizin daha az etkilenmesi için şu önlemleri alabilirsiniz:
- Isınma sisteminize bir nemlendirici ekleyerek evdeki nem oranını artırarak havadaki kurumayı azaltabilirsiniz. Eğer bu mümkün değilse ısıtma sisteminizin üzerine su dolu bir kap koyun. Suyun buharlaşması odadaki nemin artmasını sağlayacaktır.
- Bebeğinizin nem dengesini korumak için dışarıdan alacağınız önlemler kadar içten de takviyede bulunmalısınız. Bunun için bebeğinizin yeteri kadar sıvı aldığından emin olun.
- Bebeğinizin temizliğinde sabun kullanımını azaltmaya çalışın. Çünkü sabun cildi kurutur. Günde bir kez bezleme bölgesine uygulama dışında çok küçük bebeklerde kullanmamak gerekiyor. Sabun kullanacağınız zamansa bebekler için özel üretilmiş olanları tercih edin. Sıvı sabun kullanmamaya özen gösterin. Çünkü sabunlu su normal sudan daha kurutucudur.
- Bebeğinizin cildindeki kuruluğu losyon sürerek de önleyebilirsiniz. Banyosundan sonra yumuşak bir masajla uygulayabileceğiniz losyon hakkında doktorunuzdan bilgi alırken, hipo-alerjik olmasına da dikkat edin.
- Evinizin sıcaklığı da bebeğinizin cildi üzerinde etkilidir. Çünkü odadaki hava ısındıkça kurur. Bu yüzden odanızın ısısını, eğer bebeğiniz birkaç haftalıktan büyükse 20 dereceden fazla olmamalı.
Kış aylarında hava her zaman çok soğuk olmaz. Bu yüzden güneşin kendini gösterdiği günlerde bebeğinizle dışarı çıkın ve hava alın. Bu hem sizin hem de bebeğiniz için güzel bir değişiklik olur. Ancak hava sizin için güzel olsa da soğuğa karşı hassas olan bebeğiniz üşüyebilir. Onun üşümemesi için şu yöntemleri uygulayabilirsiniz:
- Bebeğinize dışarı çıkmadan kısa süre evvel mutlaka yemek yedirin. Çünkü soğuk havada ısı üretimi için çok kalori gerekiyor. Ancak şunu da unutmayın ki; sıcak bir yemek rahatlatıcıdır fakat ısıtıcı etkisi uzun sürmez.
- Eğer bebeğiniz yürüyorsa ve dışarıda küçük yürüyüşler yapmak isterseniz, bebeğinize mutlaka su geçirmeyen astarlı ayakkabı giydirin.
- Arabayla dışarı çıktığınızda aşırı ısınmayı önlemek için mümkünse bebeğin şapkasını ve elbisesinin bir katını çıkarın ya da arabayı serin tutun. Eğer otobüs gibi toplu taşıma aracındaysanız elbisesinin bir kısmını çıkarın.
- Rüzgarlı bir havada dışarı çıktıysanız, bebeğinizin rüzgara karşı açık kalan kısımlarına çatlamayı önlemek için hafif bir nemlendirici sürün.
- Eğer bebek arabasıyla dışarı çıktıysanız arabanın içine koruyucu ve soğuğu önleyici bir örtü veya battaniye sermelisiniz. Ayrıca bebeğin üstüne de bir battaniye gerekiyor. Hava değişir ve yağmur ya da rüzgarla karşılaşırsanız mutlaka arabanın koruyucu kılıfını kullanın. Bebeğin arabada uzun süre uyumasına da izin vermeyin.
- Hava güzel fakat nemliyse zorunlu kalmadıkça bebeğinizle dışarı çıkmayın. Çünkü havadaki sayısız su damlacığı bebeğinizin giysilerini nemlendirebilir. Bu da bebeğin üşümesine yol açar.
Evde de sıcak tutun
Kışın, bebeğinizin bakımıyla ilgili olarak sadece sokak koşullarına dikkat etmeniz yeterli olmaz. Aynı özeni evde de göstermeniz ve evinizin ortamını da bebeğinize göre ayarlamanız gerekir. Bu ayarlamaları yaparken de şu ayrıntılara dikkat edin:
- Soğuk havalarda bebeğinizin bulunduğu odanın ısısı gündüz 20-22 derece, gece ise 16-18 derece arasında olmalı.
- Gece vücut metabolizması yavaşladığından bebeğinizin üstünü sıkıntı vermeyecek bir şekilde birkaç kat örtün.
- Bebeğinizi yatırırken onu aşırı giydirmeyin.
- Bebeğinizi yatırmadan önce çarşafını ısıtmanız ise uykuya daha rahat geçmesini sağlayacaktır.
Soğuk yanığı nedir?
Soğuğa maruz kalan burun, kulak, yanak ile el ve ayak parmaklarının çok soğuyup beyazımsı ya da sarımsı gri bir renk almasına soğuk çarpması denir. Eğer bebeğinizde bu belirtilerle karşılaşırsanız acilen bir doktora götürmelisiniz. Çünkü soğuk çarpması bebeğinizin cildinde ciddi zedelenmelere neden olabilir. Bu nedenle doktora götürünceye kadar, donan bölgeyi teninize değdirin, ona ılık hava üfleyin ve bir battaniyeye sarın. Donan bölgeyi doğrudan bir ısıtıcıya, kalorifere yaklaştırmayın, bölgeye masaj yapmayın. Bu işlemler deriye daha fazla zarar verebilir. Ilık bir şeyler içirerek donan yerlere çok sıcak olmayan havlularla nazik bir kompres yapabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder