Reflü nasıl geçer, reflünün doğal tedavi yöntemleri

Reflü hastaları mide yanma şikayetleri başladığı anda 2 yudum süt içerlerse ve her mide yanması hissettiklerinde bu işlemi tekrar ederlerse 10-15 gün içinde bu şikayetlerinin geçtiğini ve reflünün ortadan kalktığını göreceklerdir.Dikkat edilmesi gereken şey ise, süt oda sıcaklığında yada soğuk olmalıdır. Sütü ısıtarak içmeyin.
Süte karşı allerjisi olan reflü hastaları, için başka bir tavsiyemiz de havuç suyudur. 1 bardak taze sıkılmış havuç suyu da reflü ye karşı mükemmel bir koruyucudur.


Ender Saraç’ın reflü reçetesi:
1,5 tatlı kaşığı anason
1 tatlı kaşığı rezene tohumu
2 tatlı kaşığı sarı leblebi yutulur. Ardından 1 avuç sarı leblebi yenir.
Sarı leblebi mide suyunun fazlasını emer. En az 20 dakika uyumadan dik oturulmalıdır.

Ahmet Maranki’nin reflü reçetesi:
2 adet havuç
Çiğ patates
Çiğ lahana
1 tatlı kaşığı zeytinyağı,
Sebzelerin suyu çiğ olarak sıkılır. İçine zeytinyağı eklenip karıştırılır. 20
gün boyunca sabah aç karnına içilir.
Maren Franz’ın reflü reçetesi:
200 gram çörek otu
1 kilo bal
Çörek otu kahve değirmeninde çekilerek tozlaştırılır. Balın içine karıştırılır.
3 gün bekletildikten sonra sabah ve akşamları birer tatlı kaşığı kullanılır.
Diğer reflü reçeteleri:
Kızılderililer reflüde karahindiba çayını sabah akşam birer bardak içmişlerdir.
Kudret narı zeytinyağında bekletildikten sonra yenilir.
Anason, nane, bal ve lavanta ile çay hazırlanarak sabah-akşam birer bardak reflü hastası tarafından tüketilir.
Gün içinde kafein ya da asitli içecekler tüketmek yerine, zencefil, rezene, hatmi kökü çayları ayrı ayrı ya da hep beraber demlenerek içilebilir.

SİTEMİZİN ÖNERİLERİ:
Kola, soda gibi gazlı içecekler içmeyin.
Öğünlerde mideyi tıka basa doldurmayın.
Üç ana öğün yerine beş ufak öğün yiyin.
Sıvıların yemeklerle birlikte alınmamasına özen gösterin.
Özellikle akşam son öğünde fazla yemeyin.
Yemeğin ardından en az iki-üç saat sonra yatın.
Dar kemerler takmayın, dar pantolonlar giymeyin.
Yatağın baş kısmını 20 santim kadar yukarı kaldırın, kilo verin.
Sigara içmeyin.

Bebeklerin gece uyuması için neler yapmalı?

* Gündüz bebeğinizle bol bol konuşup, oynayın. Böylece gece daha fazla uyumasını sağlarsınız.
* Gece ağlayarak kalkarsa; ışığı açmadan onu kontrol edin.

Yatağını loş olan, ama sabahlan güneş alan bir odaya alın.
Uykudan bir saat önce ona iyi bir banyo yaptırın.
Uykudan hemen önce kamını doyurun ve gazını çıkarın.
Altını kuru tutan bezleri tercih edin.
Yatağında rahat olmasına özen gösterin.
Sabahları erken ve hep aynı saatte kaldırın.
Öğle uykusuna yatırdığınızda, hava kararmadan önce onu uyandırın.
Akşamları aynı saatte yatırmaya özen gösterin. Müzik dinletmeniz ya da kitap okumanız, onun çabuk uyumasına yardımcı olabilir.
Gece emzirmesini sessiz bir ortamda ve karanlıkta yapmaya çalışın; böylece bebeğiniz gündüz ile gecenin farkını biraz daha kavrayacaktır.

İyi bir uyku bebeğin hem fiziksel, hem de zihinsel gelişimi için oldukça önemlidir. Yeni doğan bebekler günün yaklaşık %70'ini uyuyarak geçirirler. Bu yüksek oran, uykunun bebeğin sağlıklı gelişimindeki önemini açığa çıkarmaktadır. Düzenli ve iyi uyku, bebeğin sağlıklı gelişiminde beslenme kadar önemlidir. Toplam gece ve gündüz uyku süresi, bebeğin ilerleyen yaşlarında doğumuna oranla hızla azalır. Bu yaşa gelen bebeğin uyku gereksinimi, yetişkinlerde olduğu gibi, kendi yapısına bağlıdır (eşinizin veya arkadaşlarınızın uyku düzeni sizinkinden nasıl farklıysa, bebeğinizin uyku düzeni de diğer bebeklerden farklı olabilir). Örneğin altı aylık bazı bebekler hala 14-16 saat uykuya gereksinim duyarken, bazı bebekler 13 saatle yetinmektedir.

Bebeklerde kolik ağrıları ve hazımsızlık, aşırı terleme, pişik ve isilikler, üşütme gibi nedenlerle uykusuzluk probleminin kronikleşebildiği dönemlerdir.

Emziren anneler, geceleri bebeği beslemeden önce bir fincan papatya, Kaliforniya gelinciği, melissa veya ıhlamur çayı içebilirler veya eğer bebek biberondan içiyorsa, yatmadan yaklaşık 20 dakika önce aynı bitkilerden oluşan bir çay hazırlayıp (yemek kaşığı dozunda 500 ml suya, bir tatlı kaşığı bitki) içirebilirler.



Bebeklerin geceleri rahat uykusu çekmesi için bebeğe güzel bir banyo yaptırılır. Ancak burdaki banyo suyu alelade bir su olmayacak. Banyo suyununun içerisine bir fincan papatya çayı veya iki damla papatya yağı ekleyin; yağların suya yeterince karıştığından emin olun.
- Rezene çayı demlenerek bebeğe bir çay kaşığı dolusu içirilir. Rezene çayı kolik ağrılarına bitkisel çözüm sağlar.


Küçük bebekleri hafif bir Çin masajı rahatlatabilir; biraz papatya yağı kullanarak (20 ml tadı badem yağına bir damla karıştırın), 100 defa kollarının ön kısmını yavaşça sıvazlayın.

Ağız içi yaralarına ve Aftlara bitkisel tedavi yöntemleri

* Sirke ile gargara yapabilirsiniz. 1′er çorba kaşığı böğürtlen yaprağı, hünnap, mercimek ve sinirli yaprağını kaynatın.Elde edilen su ılıdığında gargara yapın.
* Kuru üzüm. Anason ve balı eşit miktarlarda karıştırarak ezin. Sonra da ağızdaki yaraların üstüne sürün.
* Kuru üzüm suyu, baldıran suyu, kitre suyu, gül suyu aynı oranda karıştırılır. Ağızda tutulur ve bol bol gargara yapılır.
* Bol kekik çiğneyin. Sirke ve susam yağı karışımı ile ağızda gargara yapın.
* Çocuk çiviti de ağız yaralarına iyi gelmektedir.
Dut Şurubu
Bir çubuğun ucuna pamuk dolayıp ağız içindeki yara ve aftlara Dut şurubu uygulanır. Uyguladıktan sonra bir süre bir şey içmemek daha faydalıdır. Ağız içi Yarasına iyi gelir
Nar ekşisi
Nar ekşisi de Ağız içi yaraları ve aft’ın üzerine sürülür. Hakiki nar ekşisi tercih edin.

Karanfil
Karanfil yağı ağız içi yaralarını hem tedavi eder hem de acıyı azaltır.
Maydanoz
Maydanoz çiğnemek ağız içi oluşan bakterileri yok ederek, yara ve aftları iyileştirir.

Limon
Limon suyu ile Gargara yapmak ağız yaralarını ve aftların tedavisinde yardımcıdır.
Sirke
Elma yada üzüm sirkesi Ağız içi yaraları ve aft için fayda verir. Uygulama sırasında canınız yanabilir.
Papatya
Papatya ve su ile elde edilen karışım gargara yapılır.
Soğan
Soğan suyu ile gargara yapılır.
Erik
Erik Suyu ile gargara yapılır
Fesleğen
Çiğ olarak yiyerek ve suyu hazırlanıp gargara yapılırsa ağız içi yara ve aftları tedavi eder.

Alerji nasıl geçer,nasıl tedavi edilir.

Alerji, vücudun, aslında zararlı olmayan bazı maddelerden veya hava şartlarından etkilenmesi ya da psikolojik etkenler sonucu bazı maddelere aşırı reaksiyon göstermesidir.Bu aşırı reaksiyonların tedavisi nasıl olur,hangi doğal yöntemlerle alerji tedavisi yapılır,alerji nasıl geçer,hangi yiyecelerden alerji oluşur,alerinin doğal tedavisi,alerji nasıl geçer
ALERJİ TEDAVİSİ
Alerji insan vücudunun bağışıklık sisteminin anormal reaksiyonlar göstermesidir. Bir kişi alerjiden muzdarip olduğu zaman ya da vücut antijene maruz kaldıktan sonra vücutta bir değişiklik ya da anormal doku reaksiyonu görülmektedir. Bu reaksiyon vücudun bazı özel maddeler ile temas söz konusu olduğunda gerçekleşir. Bu temas ise deri ile doğrudan temas ile veya kan yoluyla veya çeşitli organların mukoza yoluyla gerçekleşir.
ALERJİ NEDENLERİ
Alerji farklı koşullar ve maddeler nedeniyle kaynaklanır.
Toz, polen, zehirli bitkiler, serumlar, aşılar, hayvan kılı
Sıcak, soğuk ve güneş ışığı
Buğday, portakal, süt, yumurta, balık ve diğer deniz ürünleri, çikolata, çilek, domates vb fındık gibi bazı gıdalar
Kozmetik gibi kimyasal ürünlerin çeşitli türleri
Genetik faktör. İkizler genellikle aynı tür alerjik hastalıklara sahip olduğu görülmüştür
Bazı rafine, işlenmiş gıdalar
Duygusal ve psikolojik stres vb
ALERJİ BELİRTİLERİ
Bir alerjene maruz kaldığınızda sizde görülebilecek genel semptomlar devamlı baş ağrısı, saman nezlesi gibi sorunlarla karşı karşıya geldiğinde, yüz ve gözlerde şişlik, egzama, kusma, burun akıntısı, tıkalı burun, ishal, döküntü, sinirlilik, depresyon ve konjonktivite görülebilir. Elbette bu belirtiler her insanın biyolojik yapısı aynı olmadığından farklı insanlarda farklı belirtiler verecektir. Bazı insanlarda farklı insanlarda benzer maddeler karşı farklı alerjik reaksiyonlarda görülebilir.
ALERJİ İÇİN DOĞAL SEÇENEKLER
Patates unu: Döküntü gibi alerji için en popüler ev ilaçlarından biri bir bardak su içinde 3 dolu yemek kaşığı patates unu eritmek. Sonra bir kova su içine bu karışımı ekleyin. Bu suyu kullanarak bir banyo yapın. Eğer bir küvet varsa küveti doldurarak günde 2-3 kez girerek rahatlayın.
Avokado: Döküntü üzerine avokado yapıştırıp, uygulayın.
Yeşil çay: Yeşil çay doğal antihistaminik ve alerji için en iyi ev ilaçlarından biridir. Yeşil çay değil, ayrıca siyah çayda kullanılabilir. Papatya çayı da başka bir alternatiftir. Bal ile tatlandırarak ve günde 2-3 kez kullanabilirsiniz.
Bal: Alerji için bir günde iki kez tüketimi iyi bir çıkar yol olarak kabul edilir. Saf baldan 1 veya 2 çay kaşığı tüketilmesi önerilmektedir.
Zencefil: Bu alerji için güvenilir bir doğal şifalı bitkilerdendir. Bir parça zencefili soyup ezdikten sonra bir kupa içine yerleştirin. Şimdi üzerine kaynar su ekleyin. Birkaç dakika bekleyin içeceğiniz kullanıma hazır. Bu hafif bir dekonjestan ve alerji için diyetin en iyi yollarından biri olarak kabul biridir.
Elma sirkesi: Bu uygulama kaşıntıya karşı yardım almak için, böcek ısırığı veya kurdeşen üzerinde çok etkilidir. Az su ile seyreltildikten sonra elma sirkesi uygulamaya hazırdır. Ayrıca banyo suyuna da ekleyebilirsiniz.
Neem: Neem (Azadirachta indica) şifalı bitkisi de başka bir yararlı ot olarak kabul edilir. Neem iyi anti-septik ve iyi bir dezenfektandır. Neem suyu ayrıca kan hastalıkları, deri alerjileri, yanmalar, deri enfeksiyonları vb. için bugün bile kullanılan popüler ilaçlardandır.
Hint yağı: Eğer bağırsak, cilt, burun pasajların alerjisi varsa hint yağı iyi bir seçenektir. Yarım fincan su veya herhangi bir meyve ya da sebze suyuna beş damla hint yağı ekleyin. Sabahları aç karnına bunu içiniz. Bu çok yararlıdır.
Misket limonu (Citrus cinsi): Bu her türlü alerji için etkili bir çözümdür. Bir bardak ılık su alın, içine yarım misket limonu sıkın ve bir çay kaşığı bal ile tatlandırın. Aç karnına günlük olarak sabahleyin için. Bu alerjik reaksiyonları önlemeye yardımcı olur. Ayrıca antitoksik ve antialerjik ajandır. Bu aynı zamanda etkili bir kilo kaybı tekniğidir. Ancak, narenciyeye alerjisi olanlar bu kürü kullanmamalılar.
Muz: Eğer deri döküntüleri, sindirim bozuklukları veya astım varsa bir günde bir veya iki muz alınabilir. Muz belli yiyeceklere karşı alerjisi olanlar kişiler için faydalıdır.
Sebze Suları: Pancar, havuç suyu ile salatalık suyu karıştırılarak alerji tedavisinde yararlı olduğu kanıtlanmıştır.
Taze meyve suları: Alerjiyi önlemek veya üstesinden gelmenin en ideal yöntemlerden birisi genel fiziksel direnci güçlendirmektir. Bunun için taze meyve ve sebze içeren besinlerden oluşmuş uygun bir diyet olmalıdır. Taze meyve suyu birçok alerjileri önlemek için yararlıdır.
Diğer alerji tedavileri: Stresten kaçının, meditasyon, egzersiz, yoga ve zihin kontrolü yapmayı deneyin.
Yazımızda ayrıca alerji tedavisi ile ilgili sık sorulan sorulara da yer ayırdık. İşte bu sorulardan bazıları;
Allerji tedavisi ne kadar devam eder?
Tedavi çoğu kez devamlıdır. Ancak bu ömür boyu ilaç kullanılacak anlamına gelmez. İlaçlar kullanıldığı gibi, zaman zaman ilaçlar kesilip ilaçsız kontrol ve korunma önlemleri ile izlenebilir. Sorunlar ortaya çıktığında tekrar tedavi gerekebilir. Mevsimsel allerjilerde sadece sorunların yaşandığı aylarda bir kaç aylık tedavi yeterli olur.
Allerji tedavisinde hangi tür ilaçlar kullanılır?
Bu sorunun tek bir cevabı yoktur. Hastalığın yerleştiği organa, tipine, ağırlığına ve hastanın özelliğine göre farklı bir çok ilaç kullanılabilir. Bazen aynı hastada farklı zamanlarda değişik ilaçları kullanmak gerekebilir.
Allerji tedavisinde kullanılan ilaçların zararlı etkileri var mıdır?
Her ilacın istenmeyen bazı yan etkileri olabilir. Bir hastaya bir ilacı verirken kar-zarar hesabı yapılıp beklenen yarar daha ağırlıklı ise başlanır. Gereksiz yere hiçbir ilaç kullanılmamalıdır. Mümkün olan en düşük dozda ve en kısa sürede kesilecek şekilde ilaçlar kullanılmalıdır. Bunlara dikkat edilirse önemli bir sorun olmaz. Hekim kontrolü olmadan, kendi başına ilaç kullanmak, ve başlanan tedaviyi kontrolsüz sürdürmek doğru değildir ve yan etkilerin görülme riskini artırır.
Bu yan etkiler arasında en önemlileri nelerdir?
Allerji tedavisinde kullanılan ve antihistaminikler olarak adlandırılan bir grup ilacın bazıları uyku, dalgınlık, dikkat azalmasına neden olabilir. Buna bağlı olarak kişi araba veya makine kullanıyorsa kazalara neden olabilirler. Aktif çalışan kişilerde bu tür yan etkileri olan ilaçlar tercih edilmemeli veya kullanılması gerekiyorsa kişi önceden uyarılmalı, bu tür tehlikeli işlerden uzak tutulmalıdır. Yine bu tür ilaçlar bazen iştah artışına yol açıp kilo alımına sebebiyet verebilirler. Kortizon türü ilaçlar da allerji tedavisinde kullanılmaktadır. Bunlara bağlı olarak da önemli yan etkiler gelişebilir.

Egzama için doğal tedavi yolları

Derinin sulanmasıyla meydana gelen iltihaba egzema adı verilmektedir. Daha çok yumuşak dokularda yani el ve ayaklarda görülen, kanın işleyişinin bozulmasıyla alakalı olan egzama, Karaciğer’ in temizlenmesiyle tedavi edilebilir.
Bugün sizlerle Prof. Dr. Ahmet Maranki egzama tedavisi için önerdiği bitkisel formülleri sizinle paylaşmak istiyorum:
 Egzama tedavisi için bitkisel formüller:
** Bir çay bardağı su veya ispirto içinde 10 adet aspirin eritilip, pamuklu egzamanın bulunduğu bölgeye usulca sürülür.
** Taze sarımsak otu sıkılır, elde edilen sarmısak suyu hastalıklı bölgeye sürülür.
** Karanfil, toz haline getirilmiş nöbet şekeriyle, karıştırılarak bu karışımdan sabah akşam olmak üzere günde 2 kez yenir.
** Funda tohumu kaynatılarak, kaynama sonucu oluşan posa egzamalı bölgeye sürülür.
** Bir bardak suyun içine, 10-15 gram adaçayı konur.  5 dakika kaynatılarak, bu suyla hastalıklı bölge, yıkanarak veya pamuk yardımıyla pansuman yapılır.
** 1 avuç ısırgan yaprağı ispirto içine konulur. 1 hafta boyunca bekletilerek aynı oranda su ile karıştırılıp hastalıklı cilde pansuman yapılır.
** Defne yaprağının tohumu ve ince dalları kaynatılır. Sıcak bir şekilde hastalıklı cilt bu suyun içine sokulur. (Cildinizi yakmamak için dikkatli olunuz)
** Muz ezilir, limon suyu yardımıyla merhem kıvamına getirilip hastalıklı bölgeye sürülür.
** El ve ayak bölgelerinde oluşan egzamalar için taze, dutun kaynatılarak ya da pekmezin sıcak suda ısıtılarak el ve ayaklara gece yatarken sürülmesiyle egzamayı önleyebilirsiniz.

Topuk dikenine bitkisel çözüm..

Kanda ürik asit yüksekliği dikenine neden olur. Bu hastalığa yakalananlar, öğle ve akşamları yemeklerden sonra 5′er adet ardıç tohumu yemelidirler.
- Günde bir defa, bir kova sıcak suya bir çay bardağı kekik konulup ılık hale gelince; rahatsızlık olan ayak bu suda 20-30 dakika bekletilir.

- 4 adet elma kabuğu, 1 litre suda 10 dakika kaynatılır. 30 dakika demlenir ve süzülür. İki yemek arası saatlerde ve yatarken birer bardak içilir.

K vitamini nelerde vardır?

K vitamini vücudumuz için çok önemli bir vitamin olup eksikliğinde ciddi hastalıklara neden olabilir.
K vitamini vücutta kanın pıhtılaşmasında önemli bir rol oynar. Karaciğerde glikozun glikojene dönüştürülmesinde rol alır. Bir takım kanser hastalıklarına karşı da direnci arttırır ve koruyucu bir etkisi bulunur. Kemik metabolizmasını düzene sokar ve kemikleri güçlendirir.
K vitamini vücutta, bağırsak da bulunan bakterilerce üretimi yapılır.
K vitamini eksikliği sonucunda hangi durumlar ortaya çıkar?
Vücutta K vitaminin eksikliğinde kan pıhtılaşmasında sorunlar yaşanır, sıra dışı kanama durumları görülebilir, idrarda kan görülmesi şikayeti yaşanabilir, ciltte mavi-siyah lekelenmeler görülebilir, diş eti kanamaları ve burun kanamaları olabilir.

K vitamini eksikliğine neden olan etmenler nelerdir?
Devamlı veya uzun zaman antibiyotik kullanımı K vitamini eksikliğine neden olur. Ayrıca emiliminde problemi olan kişilerde, bir takım ameliyatlar sonrası, az kalorili ve yetersiz beslenen kişilerde karaciğer ve bağırsak hastalıkları yaşayan kişilerde K vitamini eksikliği görülebilir.
K vitamini bulunan besinler nelerdir?
Yeşil yaprak bulunan sebzeler, ıspanak, brüksel lahanası, maydanoz, şalgam, pancar yaprağı, bamya, marul, brokoli, kuşkonmaz, tahıllar, tereyağı, peynir, yumurta, karaciğer, soya fasulyesi, yeşil çay, kivi, yaban mersini, kuru erik, havuç, domates, kabak, yumurta sarısı, lahana karnabahar, buğday kepeği gibi besinlerde K vitamini bulunur.
Ayrıca yoğurt, kefir ve asitlenmiş süt de vücutta K vitamini üretimini fazlalaştıran besinler arasında yer alır.


K vitamini Sebzelerin yeşil bölümünde, ıspanakta, kabakta, marulda, yeşil domateste, çam ignesinde, yeşil biberde bol bulunur. K vitamini insan bağırsağındaki bir grup bakteri tarafındanda üretilir.


 K vitamininin tamamına yakını kullanılır, yanlızca küçük bir bölümü karaciğerde depolanır.
K vitamini eksikliği son derece nadirdir ve kafada, sindirim sisteminde, idrar yollarında, akciğerlerde ve deride kanamalara yol açar. K vitamini yanlızca kanamalı hastalarda eksikliğini gidermek için kullanılır.

Ödem kurtulmak için doğal çaylar..

Malzemeler:
* Yarım tatlı kaşığı iri yapraklı yeşil çay
* 1 tutam mısır püskülü
* 1 tutam kiraz sapı (8-10 adete kadar)
* 5-6 adet sapıyla beraber taze maydanoz
* Ben çayda karanfil tadı sevdiğim için 4 tane de karanfil tanesi ekliyorum.
Bu karışımı 4-5 dakika kadar kaynatıyorum. Süzüyorum ve içiyorum. Günde 3 su bardağı içmek yeterli. Fazla soğuk içilmeyin diye bir uyarısı da var.
Çayı tüketmek için en iyi zamanlar sabah kalkınca, kahvaltıdan önce veya akşamüzeri saatleridir.



Malzemeler
20 gr. Akhuş ağacı yaprağı
15 gr. ıhlamur çiçeği
30 gr. Melekotu kökü (toz)
1 lt. su

Bir litre suyun içine tüm malzemeleri ekleyin. Ardından suyu ateşe koyun ve beş dakika kaynatın. Daha sonra da süzerek sıcak sıcak üç öğün için.


Malzemeler
2 su bardağı su
2 adet tane karanfil
Yarım tatlı kaşığı iri yapraklı yeşil çay
İrice bir tutam kiraz sapı
6 adet saplarıyla birlikte maydanoz
İrice bir tutam mısır püskülü

2 litrelik suyu kaynatın. Kaynayan suya tüm malzemeleri ekleyin. Daha sonra 4 dakika demlemeye bırakın ve süzerek ılık ılık için. Kesinlikle ödem söktürücü çay soğuk içilmemelidir.

Zayıflatan bitki çay tarifleri..

Sarımsak Çayı Tarifi

Ender Saraç Sarımsak çayı

Bitkisel ve doğal yollarla zayıflama konusunda uzman olan Dr. Ender Saraç, bizlere kısa sürede en doğal ve kalıcı yoldan zayıflamak için kullanılabilecek sarımsak çayı tarifini değişik seferlerde tv programlarında vermişti.

Angelina Jolie’ye de 1 ayda 10 kilo verdiren bitkisel çay olarak lanse edilen sarımsak çayı sadece yağ yakıcı ve zayıflatan bitkisel etkisi ile fayda sağlamıyor, aynı zamanda kalp ve damar hastalıklarına yakalanma riskini neredeyse yok ediyor. Karaciğer hastalıkları ile diyabete iyi geliyor. Vücuttan ödem sökücü bitki çayı grubuna da dahil olan Ender Saraç Sarımsak Çayı sindirimi çalıştırıyor ve metabolizmayı da hızlandırıcı etki yapıyor. Diğer yandan yağ yakıcı etkisi olan zencefille birlikte kullanıldığında hem selülitlere ve bölgesel yağlara iyi geliyor ve tokluk hissi sağlıyor.

Sarımsak çayı tarifi nasıl yapılır:

Gerekli Malzemeler:

• 3 adet taze kök zencefil

• 4 diş sarımsak

• Limon suyu

Ender Saraç Sarımsak Çayı Hazırlanışı: 3 adet iri taze zencefil parçasını ince ince doğradıktan veya rendeledikten sonra bir litre suya koyarak hafif kaynatın. İyice kaynamaya başladığı zaman ezdiğiniz 4 diş sarımsağı kaynayan suyuniçine ekleyin. 5-6 dakika demlenmesi için bekleyin.

Ender Saraç Sarımsak Çayı Nasıl Yapılır-Yapılışı: Sarımsak çayından sabah ve öğlen birer büyük fincan için. dilerseniz akşamları da içebilirsiniz. Sarımsak çayını içmeden önce içine yarım tatlı kaşığı limon suyu koyun. Sarımsak çayına kesinlikle şeker koymayın.

Sarımsakla zayıflama kürü ortalama olarak 15 gün veya 1 ay devam ettirilmelidir. Sarımsak zayıflama kürünün etkisini artırmak amacıyla günde 40 dk yürüyüş yapmayı ihmal etmeyiniz.

Koltuk altı kararmasını gidermek için neler yapılmalı?

Ağda ya da epilasyon sonu kararan koltuk altları ve bacak arası için havasız kaldığından ya da çok sıcak ağdadan deri yanarak koyu renk alır. Bu deriden kurtulmak için kese yaparak ölü deriyi atabilirsiniz. Keseden sonra taze siyah üzüm suyunu sürüp kuruyana kadar kalmasını bekleyin. Bacak arası kararmalarından kurtulmak için limon suyu sürülmesi de önerilir. Banyodan sonra düzenli olarak bebe pudrası sürülmesi öneriler arasındadır. Bu uygulamalarla rengin zamanla açıldığını görülmüştür


Koltukaltı kararmasını geçirmek için evde uygulayabileceğiniz bir yöntem var. denemelerden geçti ve sonucunda ten renginin açıldığı gözlemlendi. yapacağınız tek şey bikilerin faydasına inanmanız. 1çay kaşığı elma suyu 1 çay kaşığı limon suyu 1 çay kaşığı vazelini alıyorsunuz ve bir karışım elde ediyorsunuz.bu karışımı koltukaltınıza sürün ve kurumasını bekleyin.kuruduktan sonra ne sıcak ne de soğuk su sadece ılık su ile yıkayın.Yıkadıktan sonra da bebek pudralarından sürün ve zamana bırakın.Belli bi zaman sonra bu kararmalar geçecektir.

Keten tohumunun yararları neler?

* Mide-bağırsak sorunlarına karşı iyi gelir.
* Bağırsakları yumuşatır, kabızlığa iyi gelir.
* Kemikleri güçlendirir. Özellikle menopoz döneminde yararlıdır.
* Bağışıklık sistemini güçlendirir.
* Menopoza bağlı şikâyetleri hafifletir.
* Kalp-damar hastalıklarından korur.
* LDL Kolesterol ve Trigliserit seviyesini düşürür.
* Yüksek tansiyonu düşürür.
* Romatizmal hastalıkları önler.
* Sinir sistemini güçlendirir.
* Hafızayı güçlendirir.
* Kan şekerini dengeler.
* Konsantrasyon bozukluğuna karşı iyi gelir.
* Yaşlanmaya bağlı dikkat dağınıklığına karşı iyi gelir.
* Haricen kullanılarak yaraların çabuk iyileşmesini sağlar.
* Egzama ve sedef hastalıklarında kullanılır.
* Nasırlarda kompres olarak kullanılır.
* Solunum yolu hastalıklarında olumlu etki yapar.
* Ruhsal bozukluklara karşı iyi gelir.
* Öksürüğü giderir.
* Ağız boşluğu, boğaz ve diş eti rahatsızlıklarında gargara olarak
kullanılır.
* Lifleri sanayide, özellikle dokumacılıkta kullanılır.
* Mide-bağırsak sorunlarına karşı iyi gelir
* Bağırsakları yumuşatır, kabızlığa karşı iyi gelir
* Kemikleri güçlendirir. Özellikle menopoz döneminde yararlıdır
* Bağışıklık sistemini güçlendirir
* Menopoza bağlı şikâyetleri hafifletir
* Kalp-damar hastalıklarından korur
* Kolesterol, şeker seviyesini dengeler
* Yüksek tansiyonu düşürür
* Romatizmal hastalıkları önler
* Sinir sistemini güçlendirir
* Hafızayı güçlendirir
* Konsantrasyon bozukluğuna karşı iyi gelir
* Yaşlanmaya bağlı dikkat dağınıklığına karşı iyi gelir
* Haricen kullanılarak yaraların çabuk iyileşmesini sağlar
* Egzama ve sedef hastalıklarında kullanılır
* Nasırlarda kompres olarak kullanılır
* Solunum yolu hastalıklarında olumlu etki yapar
* Ruhsal bozukluklara karşı iyi gelir
* Öksürüğü giderir
* Ağız boşluğu, boğaz ve diş eti rahatsızlıklarında gargara olarak kullanılır
* Lifleri sanayide, özellikle dokumacılıkta kullanılır.


Keten tohumunu kimler kullanmamalı?
Bazı bilim adamları keten tohumunu hamile kadınların ve emziren kadınların almaması gerektiğini tavisye etmektedir.

Keten tohumunu kullanma konusunda bazı önemli noktalar?
1. Keten tohumu öğütülmüş olarak alınmalı veya öğütülmelidir. Öğütmek için kahve öğütmede kullanılan bir öğütücü kullanılabilir.
3. Keten tohumu ayrıca kahvaltılık gevrekler, makarna, tam tahıllı ekmeklerde, aperatif gıdalar gibi marketlerde satılabilen besinlerin içinde de bulunabilir. Bunun için ürünün etiketini kontrol etmek gerekir.
4. Keten tohumu yemeyi alışkanlık haline getirmek gerekir. Bunun için her gün iki yemek kaşığı keten tohumu almalı ve bunu yulaf ezmesi, çorba, yoğurt gibi besinlere öğütülmüş halde katarak tüketmelidir.
5. Öğütülmüş keten tohumunu saklamak için en iyi yer bir dondurucudur. Dondurucu keten tohumunun besin değerini korumasına yardımcı olur.

Semizotunun yararları neler...

SEMİZOTUNUN FAYDALARI:
* Mide ve bağırsak hastalıklarında faydalıdır.
* Bağırsakları yumuşatır ve mide yanmasını giderir.
* İdrar söktürür ve kabızlığı giderir.
* Kanı temizler.
* Sinirleri yatıştırıcı etkisi ile zihin yorgunluğu ve uykusuzluğa iyi gelir.
* Dalak şikâyetlerini azaltır.
* Kanın pıhtılaşmasını kolaylaştırıcı etkisi özellikle iç kanamaları durdurmakta faydalıdır.
* İdrar yanmasını giderir.
* Böbrek kumlarını ve taşlarını dökmeye yardımcı olur.
* Bronşları açarak bronşite iyi gelir.
* Kandaki şeker oranını düşürür.
* Ayrıca, solucanları dökmeye de yardımcı olur.

Baş ağrısını nasıl geçirebiliriz?

Baş ağrısının nedenleri, sebepleri nelerdir?
Baş ağrısının birden çok nedeni, sebepleri bulunmaktadır. Bunlardan bazıları sinüzit, bademcik, grip, yüksek tansiyon, düşük tansiyon, göz bozukluğu, beyne fazla kan gidişi, kabızlık, şeker hastalığı, karaciğer veya safra rahatsızlığı, dolaşım bozukluğu, solunum yetersizliği, menenjit, tifo, verem , aşırı üzülmek, aşırı üzüntü ve mide bulantısı da baş ağrısına neden olabilir.
Baş ağrısı nasıl geçer?
Baş ağrısı insanı rahatsız eden, neredeyse uyutmayan bir rahatsızlıktır. Şiddetli, sürekli, gerilim tipi, küme gibi baş ağrısı çeşitleri vardır. Özellikle şiddetli baş ağrısı ve sürekli baş ağrısı ciddi sıkıntılar, stres yaşatır, bir daha yaşanmaması için dua edilir. Gebelikte de baş ağrısı yaşanabilir. Baş ağrısını nasıl geçer? Diye soruyorsanız, aşağıda belirtilen baş ağrısı için şifalı bitkiler önerilerine bakabilirsiniz.
İşte baş ağrısı için önerilen şifalı bitkiler ve pratik bitkisel formüller
Baş ağrısı için papatya, lavanta, karabaş otu, kekik şifalı bitkileri yarım su bardağı sıcak suya, 1 tatlı kaşığı kadar konulup 6/7 dakika demlendirilerek süzülmesi sağlanır, hazırlamış olduğunuz bu karışımı günde 2/3 bardak içebilirsiniz.

Kadınların adet günlerinde görülen baş ağrıları için civanperçemi şifalı otu önerilir, yarım su bardağı sıcak suya 1 tatlı kaşığı kadar civanperçemi otu konularak 8/9 dakika kadar demlenmesi beklenir, demlenen su süzülerek günde 1-2 bardak içilebilir.
Toz zencefil de baş ağrısı için şifalı ve yaralıdır, 1 bardak kadar kaynamış suya yarım çay kaşığı toz zencefil 8/9 dakika bekletilerek günde 2-3 bardak içilebilir.

Ihlamur, oğul otu, kedi otu kökü, lavanta çiçeği ile yapılan karışım çayları da yararlıdır.

Baş ağrısı için kan aldırmak da bilinen bir tedavi yöntemidir.
Baş ağrısı için diğer şifalı bitkiler
Nane, Semizotu, Acı kırmızı biber, sarımsak, söğüt(salix) şifalı bitkileri de baş ağrısı için faydalı ve yararlı bitkiler arasındadır.

Diş ağrısına doğal çözüm yolları nelerdir?

Diş ağrısı için pratik bitkisel çözümler :
1-Defne yaprağı sirke ile kaynatılarak gargara olarak kullanılır.
2-Bir bardak suya bir kaç damla karanfil esansı konularak bu Su ile ağız çalkalanır.
3-Sarımsak ezilir,ağrıyan dişin afı ovulur.
4-Bir bardak kaynar suya 1 tatlı kaşığı Adaçayı konulur.20 Dakika demlendirildikten sonra ılık halde gargara yapılır.
5-Maydanoz ezilerek ağrıyan dişe sürülür.
Bunlar tabii ki geçici çözümlerdir.Diş ağrılarılarının tedavisi için mutlaka bir diş hekimine danışınız.



Dişlerde meydana gelen çürük, kırılma gibi durumlarda şiddetli ağrılar yaşayabiliriz.
Diş ağrısı nasıl geçer? Nasıl giderilir?
Bu ağrılar insanın ruhsal olarak da sıkıntıya sokan ağrılardır. Özellikle 20 lik diş ağrıları ciddi acılar yaşatır. Diş ağrıları bazen uzun bir süre geçmez, işte tam bu noktada diş ağrısına ne iyi gelir diye araştırmaya başlarız, öncelikle uzun süren bir ağrınız var ise bir diş hekimine görünmelisiniz, çünkü burada yazacağımız öneriler sadece anı kurtaran bilgilerdir, kalıcı tedavi diş hekimleri tarafından yapılır. Diş ağrısı için şifalı bitkiler mevcutdur. Ahmet maranki diş ağrısı için sarımsak ve maydanoz önermektedir, maydanozu güzelce ezdikten sonra ağrıyan diş etrafına yavaş yavaş masaj yapar gibi sürmek gerekir, sarımsak da aynı şekilde güzelce ezilerek ağrıyan diş etrafına sürülmelidir. Bilinen bir tedavi yöntemi olan tuz tedavisi ile az miktardaki tuz ağrıyan dişe bastırılır ya da tuzlu su ile gargara yapılır.
Diş ağrısı için ilaçlar da kullanılır, ancak bir ilaç kullanmadan veya bitki tedavisi de olsa doktorunuza danışmadan tedaviye başlamayınız, diş ağrısı için antibiyotikler, iğneler kullanılır, rastgele ağrı kesici haplar kullanarak yan etkilere mağruz kalabiliriz, önce diş hekimlerimize danışalım.
Peki diş ağrısına ne iyi gelir?

Diş ağrısı için karanfil

Karanfilin faydaları bir çok alanda bilinen bir gerçektir, özellikle ağrı kesici etkisi ile bilinen karanfil diş ağrısına iyi gelir.
Aktarlardan bulabileceğiniz karanfil tohumu diş ağrısı tedavisi için geçicide olsa bir rahatlatma sağlayacaktır.a
Aldığınız karanfil tohumunu ağrıyan diş üzerine koyup hafif bastırmanız ile diş ağrısına iyi gelecektir ve diş ağrısını hafifletecektir.
Bu öneriler sadece diş hekiminize gidip muayene olmadan önce ağrıyı hafifletmek içindir kalıcı tedavi için tek yetkili kişi diş hekimleridir.

Nazardan korunma için neler yapılmalı

Nazardan korunmak için neler yapılmalıdır,Nazar varmıdır? Nazar gerçekten var mı? Nazara inanmalımıyız..Nazar nedir neden olur,kimlerin nazarı değer..Bebekleri nazardan nasıl koruruz..Mavi ve yeşil gözlerin nazarı mı daha çok değer..Göz değmesi nasıl engellenir,göz değmesi doğa üstü güçmüdür..hangi renk gözler daha çok nazar eder,nazar kötü enerji akımımıdır..
Nazar ile ilgili detaylar bu başlık altında inceleyebilirsiniz..

1-Resûl-i Ekrem Efendimiz, torunları Hasan ve Hüseyin (r.a.)'e, nazar değmesin diye duâ okurlarmış. Bu duâ:
"Euzu bi kelimâtillâhi't-tâmmeti min kulli şeytanin ve hammetin ve min külli aynin lammeh."

"Her türlü şeytandan, zararlı şeylerden ve kem gözlerden bütün kelimeleri yüzü hürmetine Allah'a sığınırım."
2-Peygamber efendimiz nazar için ( Allahümme barik fihi ve la tedarruhü ) okurdu. (İbni Sünni)
"Allâh'im, bunu mübârek eyle. Ona zarar dokunmasina izin verme."
3- Büyük velîlerden Hasan Basrî Hazretleri göz değmesine karşı (Kalem Sûresinin 51-52. ayetleri olan) şu âyetleri okurdu:
"Ve in yekadullezîne keferû leyuzlikûneke biebsarihim lemmâ semiu'z-zikre ve yekulûne innehu le mecnûnun ve ma huve illâ zikrun lil âlemîn."
"Gerçekten o küfredenler Kur'an-ı işittikleri zaman az kaldı seni gözleriyle yıkacaklardı. "O, mutlaka bir mecnundur" diyorlar. Oysa Kur'an bütün alemler için büyük bir uyarıcıdır.." (Kalem Sûresi, 51-52)
Nazar değen kimse şifa için:
Fatiha Suresi,
Ayetü'l-Kürsî,
Felâk Suresi,
Nâs Suresi, okumalıdır.
5-Bismillâhirrahmânirrahîm bismillâhi azîm-iş- şâni şedîd-il birri mâ şâallahü kâne habese hâbisün min hacerin yâbisin ve şihâbin kâbisin. Allahümme innî radedtü ayn-el âini aleyhi ve alâ men ehabb-en-nâsi ileyhi ve fî keyedihî ve kilyetihî lahmün rakîkun ve azmün dakîkun fîmâ lehû yelîku ferci-il basara hel terâ min fütûrin sümmerci-il basara kerrateyni yenkalib ileyk-el basaru hâsian ve hüve hasîr ve in yekâdüllezîne keferû leyüzlikûneke biebsârihim lemmâ semi-uz- zikra ve yekûlûne innehû lemecnûnün ve mâ hüve illâ zikrun lilâlemîne lâ havle velâ kuvvete illâ billâh-il aliyy-il azîmi Lâ ilâhe illallâhü hısnî, men kâle-hâ dehale hısnî, ve men dehale hısnî emine min azâbî. Sadaka rasûlullahi sallallahü teâlâ aleyhi ve selleme.
6-Sabah-akşam, Besmele ile 3 defa "Bismillahillezi la yedurru maasmihi şeyün fil erdi vela fissemai ve hüvessemiulalim" okuyan, büyü, nazar ve zulümden korunur."
7-Fatiha, Âyet-el kürsi ve ( Kâfirun, İhlas, Felak, Nas sureleri ) 7şer defa okunup üflenirse, büyü, nazar ve her dert için iyi gelir. Tuza okunup, suda eritilerek içmek de olur. Bir hadisi şerifte de, (Fatiha ile Âyet-el kürsiyi okuyana, o gün nazar değmez) buyuruldu.

Saçkırana doğal tedavi

Saçkıran rahatsızlığının birçok sebebi bulunmaktadır. Saçkıran sebeplerinden biri olarak stres ve aşırı gerginlik de bulunmaktadır. Saçkıran rahatsızlığı ile avuç içi gibi saçlar öbek şekilde dökülür. Ayrıca saçkıran rahatsızlığının mikrobik sebepleri de vardır.
Saçkıran rahatsızlığının bitkisel tedavisi için birçok bitki ve bitki özü kullanılır. Aşağıdaki uygulamalar saçkıran için bitkisel tedavi özelliğinde önerilerdir.
Saçkıran için bitkisel tedaviye başlarken stres çayı uygulanması önerilir. Bunun için 2/3 oranında oğul otu ve 1/3 oranında karabaş otu karıştırılır ve çay demler gibi hazırlanarak günde 3 defa su bardağı kadar içilmelidir.
Saçkıran bitkisel tedavisi için pelin otu bitkisini sirke ile kaynattıktan sonra başınızı bununla her gün yıkayabilirsiniz.
Sarımsak ezilerek kına ve zeytinyağı ile karıştırılıp merhem kıvamına ulaşması sağlanır. Elde edilen merhem saçkıran olan bölgelere sürülebilir.
Berberler mikropları öldürme amacı ile sirke ruhu ile kafayı yakar. Bu şekilde saçların yakılması tavsiye edilmemektedir. Sirke ruhu ile saç derisi kızarır ve bu bölgelerden tekrar saç çıkımı zorlaştırılır.siyonunun oluşturduğu ve özellikle saç sakal kıllarını döken bir deri hastalığıdır.

Enginarın yararları nelerdir?

Enginar
Enginarın sağlığımıza, özelikle karaciğerimize  faydaları birçok kişi tarafından biliniyor. Özellikle bu dönemde taze olarak ulaşabildiğimiz enginarı, haşlayıp salatalara ekleyerek ya da zeytinyağlı olarak ya da pirinç-bulgur karışımıyla içini doldurup dolma haline getirerek yapraklarından da faydalanabilirsiniz. Yüksek miktarda potasyum, kalsiyum ve manganeze ek olarak A vitamini, B1 vitamini ve C vitaminleri içerir. Enginarın en büyük özelliği karaciğeri temizlemesinin yanı sıra safranın kolay akışını sağlamasıdır:
* İçeriğindeki birçok vitamin ve minerallere ek olarak enginarda bulunan 'Ciarin' adlı madde karaciğer, safra kesesi, böbrekler ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardım eder.
* Safra salgılanmasının artışına etki ederek hazımsızlık ve diğer sindirim şikâyetlerinin azaltılmasına yardımcı olabilir.
* Enginar, böbreklerdeki üre konsantrasyonunu artırarak diüretik etki oluşumuna yardımcı olabilir.
* Enginar, kandaki kolesterol seviyesinin ayarlanmasına yardımcı olabilir.


Enginarın Besin içeriğine Yakın Bakış;

1 adet orta boy çiğ enginar (yaklaşık 130 gr.) ortalama 60 kalori içerir.
*  Doymuş yağ oranı çok düşüktür.
* Kolesterol içermez.
* Posa içeriği yüksektir.
* Demir içeriği yüksektir.
* Fosfor ve niasini yüksek miktarda içerir.
* B6 vitamini içinde iyi bir kaynaktır.

 


* Enginar son derece faydalı ve değerli bir besin. Diğer sebzelerden farklı olarak, yüksek oranda protein ve karbonhidrat içerir. Vitamin ve mineral açısından da son derece zengindir.
* Düşük yağ içeriği nedei ile de, diyet dostu bir sebzedir.
* En sert maddelerin bile sindirilmesine yardımcı olan “sinarin” isimli madde enginarda bulunur.
* Karaciğer, safra kesesi, böbrekler ve bağırsakların düzenli çalışmasına yardımcı olur.
* Yağların sindirimin ve absorbe edilmesini de sağlayan Enginar, adeta bağırsakları yıkayarak, temizler.
* A,D, D2, B6 ve C vitaminleri açısından zengin olan enginar; beyin yorgunluğunu giderir.
* Yüksek protein içeriği nedeniyel kalp adalelerini kuvvetlendiren enginar;
* Üre ve kolestrolü düşürerek kalbin rahat çalışmasını sağlar.
* Enginar, kandaki şekeri düşeren bu değerli sebze, şeker hastaları için de çok faydalıdır.
* Mide ve bağırsakları dezefenkte eder.
* vücuda canlılık verir.
* Karaciğeri korur, karaciğer hastalıklarının daha çabuk iyileşmesini sağlar
* Böbrek ve bağırsakların düzenliçalışmasına yardımcı olur.
* Sindirimi kolaylaştırır.
* Kandaki şeker oranını ayarlar, kolestrolü düşürür.
* Vücuda dinçlik verir
* Kalp sağlığı için faydalıdır
* İshali keser ve önler.
* Kanı temizler.