arasına yapıştırın. AdSense kodunuz ANNE BEBEK PORTALI: Kasım 2014

25 Kasım 2014 Salı

Portakalın faydaları nelerdir







*       Portakal sinirleri kuvvetlendirir,

*      Karaciğeri çalıştırır,

*     Ateşli hastalıklarda vücudun direncini artırır,

*      Hazmı kolaylaştırır,

*    Mide ve bağırsakları düzenler,

*   Kas incinmelerine iyi gelir,

*   Safra ifrazatını artırır,

*   Bedene güç ve kuvvet verir.

*   Kanı temizler,

*   Skorbüt ve mesane taşlarını yok eder,

*     Grip ve nezleyi geçirir,

*     Damar sertliği ve felci önler,

*     Karaciğeri çalıştırır,

*   Yatarken yenirse uyku getirir.

P, B ve E vitaminleri ile fosfor, magnezyum ve potasyum minerali açısından zengindir. Bakır, çinko, demir ve manganez mineralleri ile protein de bulunur.

* Ateşi düşürür.
* Susuzluğu giderir.
* Kansızlığa iyi gelir.
* Hazmı kolaylaştırır.
* Vücuda enerji verir.
* Nekahat devresini kısaltır.
* Şeker hastalarına faydalıdır.
* Yatarken yendiğinde uyku verir.
* Zayıflatıcıdır, şişmanlamayı önler.
* felci önler.
* Portakal kabuğu iştahsızlıkta etkilidir.
* Vücuttaki zararlı maddeleri temizler.
* Sinirleri yatıştırır ve yorgunluğu giderir.
* Yüksek tansiyonu ve kolesterolü düşürür.
* Vücudu ve bağışıklık sistemini güçlendirir.
* Çiçeklerinin kaynatılmasıyla elde edilen su, spazm giderir.
* Kabuklarından yapılan şurup ise, mide hastalıklarında kullanılır.
* İçerdiği folik asit özellikle hamileler ve bebek için çok yararlıdır.
* Karaciğeri çalıştırır ve safra ifrazatını artırır.
* Cilt kırışıklıklarını önler, cildin taze ve pürüzsüz görünmesi sağlar.
* Kanın pıhtılaşmasını, mide ve pankreas kanserini önleyici etkisi vardır.
* Damar sertliğini ve tıkanıklığını önleyen portakal kalp ve damar hastalıkları ile kansere karşı koruyucudur.
* Kabuklarındaki esans sivilcelere sürüldüğünde biraz yanma yapar ama 2 ayda ortadan kaldırır.sifalibitkileriniz.com
* Çocukların hastalıklardan korunması ve fiziksel gelişiminin tam sağlanması için gerekli olan cevherler dolu bir meyvedir.


20 Kasım 2014 Perşembe

Kabızlığa iyi gelen yiyecekler

Bu besinlere dikkat!

  • Pancar, elma , armut , taze kayısı , gün kurusu kayısı , mürdüm eriği tercih edin.Kayısı yada eriği akşamdan suya koyun. Sabah hem suyunu için hem de kuru meyvelerini tüketin. Bunu düzenli olarak her sabah tekrarlayın.
  • Her sabah yağlı tohumlar ile güne başlayın. Ara öğünlerde atıştırın. (ceviz, badem, fındık vs).
  • Hergün 1-2 çay kaşığı keten tohumu tüketin.
  • Brokoli, tüm lahana çeşitleri, havuç, yeşil fasulye, bezelye, koyu yeşil yapraklı sebzeleri bolca tüketin.
  • Psyllium seed, tam buğday ürünleri kabızlığı engelleyecektir.
  • Yağ ve hayvansal ürünleri, kırmızı eti azaltın.Yüksek proteinli diyetler uygulamayın.
  • Kahve, alkol, siyah çay, mayalı içecekler, acı ve ekşiden uzak durun
  • Bol sarımsak tüketin.
Doktor yada diyetisyeninizin kontrolü altında lif takviyesi alabilirsiniz. İlk haftalarda düşük dozlarla başlamak önemlidir.
Diyetisyen Bahar DEMİRKIRAN

19 Kasım 2014 Çarşamba

İncirin faydaları nelerdir

Maksimum lif kaynağı

Amerikan Diyabet Kurumu’na göre insanlar günde 25 ile 50 gr arasında lif (posa) tüketmeliler. Ulusal Bilim Akademisi’ne göre ise, yaşa ve cinsiyete bağlı olarak bu miktar 21 ile 38 gr arasında belirlenmiştir.

Harvard Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırma, diyetinde yüksek miktarda lif tüketen erkeklerin (yaklaşık günde 29 gr) az lif tüketenlere kıyasla kalp krizi riskinin yüzde kırk oranında düştüğünü göstermiştir. Yüksek lif içeren beslenme tarzlarının çok daha sağlıklı bir kan şekeri ve kilo kontrolü sağladığı da  ispatlanmıştır. 3-4 incirde yaklaşık 5 gr lif bulunur ki bu da inciri en yüksek lif içeren besinler arasına yerleştirir.

Süte yakın kalsiyum içerir

İncir ile ilgili olarak, işin içinde bir de kalsiyum var. Ortalama 3-4 incir yaklaşık 125 kalori karşılığında size 82 mg kalsiyum, artı 34 mg magnezyum sunar. Bu bir bardak portakal suyundakinin üç katından daha fazladır.

Kalp hastalıkları, inme ve yüksek tansiyona birebir

Sadece 3-4 adet incirle 473 mg potasyum da alırsınız ki bu miktar inciri potasyum miktarı yüksek besinler arasına da  sokar. Yapılan çok sayıda araştırmada sebze ve meyve gibi potasyum açısından zengin yiyeceklerle beslenen insanların kalp rahatsızlığı ve inme yaşama oranlarının düşük olduğu kanıtlanmıştır. Üstelik tansiyonu düşük tutmanın kilit maddesi potasyumdur. En son yapılan incelemelerde düzenli şekilde yüksek potasyum içeren besinler tüketen insanların kan basıncının tüketmeyenlere kıyasla daha düşük olduğu kanıtlanmıştır.

FELÇ RİSKİ AZALIYOR

Potasyumun tansiyon üzerindeki etkisinin incelendiği 33 araştırmayı yakın zamanda gözden geçiren araştırmacılar işe başlarken tansiyonu normal olan ve günde 2.340 mg potasyum alan (besinlerden takviye olarak) katılımcıların yüksek tansiyon yaşama riskinin yüzde 25 oranında azaldığını keşfetmişlerdir. Bu düşüş yüksek tansiyon sorunu yaşayan  insanlar için çok önemlidir.

Potasyumun olası bir diğer faydası da inmeye karşı korumasıdır. Bir incelemede her gün bir öğün incir gibi potasyum yönünden zengin yiyecekler tüketen yüksek tansiyon hastalarının ölümcül inme riskinin yüzde kırk oranında azaldığı keşfedilmiştir.


Kansersavar bir meyve

İncir çok iyi bir antioksidan (kanser karşıtı maddeler) kaynağıdır ve herhangi bir sağlık problemi olmayan bireyler günde 3-4 adet inciri rahatlıkla tüketilebilirler. İncir özlerinin, tahminen içerdiği benzaldehit sebebiyle, Japon araştırmalarında tümörleri küçülttüğüne dair yaklaşık 100 kadar kayıt bulunmaktadır.Ancak fruktoz (meyve şekeri) oranı yüksek olduğu için şeker hastalarının günde 2 inciri proteinli gıdalarla tüketmesi gerekir.

Enerji deposu

Yaş incir kurutulduğunda, bünyesindeki kalsiyum oranı yaklaşık 4 kat artar ve bu sayede müthiş bir kalsiyum ve enerji deposuna dönüşür. Kurutulmuş incirin balgam söktürücü özelliği de ortaya çıkarken, protein sentezinde kullanılan aminoasit çeşidi açısından da zenginleşti-ğinden hücre gelişimini destekler.

Kan şekerini düzenler

İncir sanılanın aksine günde bir-iki adet tüketildiğinde kan şekerini düzenler, hazmı kolaylaştırır, çocukların gelişiminde ise anne sütü kadar faydalıdır. Her gün bir adet tüketilen incirin ise kolesterolü düzenlediği kaydediliyor.

Enfeksiyonlara karşı aşı niteliğinde

 İncirin bünyesinde bulunan fruktoz (meyve şekeri), albüminli maddeler, organik asitler, pektin, provitamin, A, B1, B2, C vitaminleri, magnezyum, kükürt ve fosfor bulundmaktadır ve bu vitamin ve mineraller enfeksiyonlara karşı  vücudumuzu korumada başrol oynar.


İncir içerdiği yüksek orandaki kalsiyum ve fosforla kemik ve dişlerin oluşumu ile sağlıklarını garantiler. İncirin içerdiği kalsiyum, diğer besinlerdekine göre daha kolay sindirilir. Süt içemeyen kişilerin incir yemeleri öğütlenir.

- Kuru incirden hazırlanan infüzyon, özellikle çocuklarda korkusuzca kullanılabilen etkili bir müshildir. Bunun için iki-üç kuru incir doğranır. Üzerine kaynar Su dökülerek 10-15 Dakikademlendirilip bir infüzyon hazırlanır. Bu infüzyondan Günde 2-3 bardak içilir.

- Körpe incir yapraklarının sütü siğile karşı etkilidir. Bu etkiyi sağlamak için körpe incir yaprağından sızan süt siğile sürülür.

- Körpe incir yapraklarının ezilmesiyle hazırlanan yara lapası, çıbanların olgunlaştırılması ve baş verip delinmesinde etkili olur.

- Kurutulmuş incir yapraklarıyla hazırlanan dekoksiyon, Hemoroit (basur) ve çıbanlara karşı etkilidir.

Körpe incir yaprakları, havadar ve güneş görmeyen bir yerde kurutulur. Bu yapraklar parçalanır. 2-3 tatlı kaşığı kurumuş yaprak bir bardak Suda 30 dakika kadar kaynatılır. Böylece hazırlanan dekoksiyonla ıslatılan bez basur memesine sürülür ya da çıbanlara sarılır. Hemoroite karşı bu dekoksiyondan günde 2-3 bardak içilir.

Kuru incir faydaları arasında, içerdiği yüksek orandaki protein, vitamin ve minerallerle hücrelerin yenilenmesini sağlıyor.


12 Kasım 2014 Çarşamba

Yaşlanmaya neden olan yiyecekler

Vazgeçemediğiniz gıdalar sizin erken yaşlanmanıza neden olabilir.Kimse erken yaşta yaşlı bir cilde ve görünüme sahip olmak istemez.Bazı gıdaları ne kadar çok sevsenizde aslında sizin sonunuzu hazırladığını bilmelisiniz..Ya o gıdalar vazgeçeceksiniz,yada erken yaşlanmaya merhaba diyeceksiniz..

Şeker 

Şeker, cildi hızlıca yaşlandıran yiyeceklerin başında gelir. Cildin yorgun gözükmesine ve kırışıklıkların oluşmasına neden olur. Ciltteki kolajen ve elastinlere zarar veren şeker, cildin esnek ve canlı duruşunu bozar. Ciltteki kolajenler zarar görmeye başladığında tekrar yenilenmez ve hızla yaşlanmaya sebep olur. Kek, çikolata, şekerlemeler, kahvaltılık gevrekler hatta bazı makarna çeşitleri bile şeker içerir. Bu sebeple yiyecekleri tüketirken ne kadar şeker içerdiklerine mutlaka göz atın

Tuz 

Tuz, cilde çok büyük ölçüde zarar vermez ama kötü görünmesine neden olur. Göz altındaki mor halkalar, torbalar ve yüzdeki şişliklere tuz neden olur. Cips, dondurulmuş patates ve makarna sosları gibi yüksek oranda tuz içeren besinler tükettiğinizde vücudunuz su tutar ve kaslarınız bundan kötü etkilenir. Beslenme uzmanları, tuzu hayatımızdan tamamen çıkarmak yerine yeterli miktarda potasyum tüketerek vücutta denge kurmayı öneriyor. Potasyum, tuzun neden olduğu negatif etkileri önler. Muz, yoğurt, patates ve kurutulmuş meyvelerde yüksek oranda potasyum bulunur ve düşük kan basıncı gibi tuzun olumsuz etki ettiği hastalıkları önler.

 Yapay tatlandırıcılar 

 Son yapılan bir araştırmaya göre yapay tatlandırıcılar, bağırsak florasını değiştirerek sindirime olumsuz etki eder. Bu etkiler, vücuda genellikle insülin direnci ve gizli şeker olarak yansır. Yapay tatlandırıcılar; aspartan, sakarin ve sukraloz içerir. Bu tatlandırıcılar, puding, şekerlemeler, sakızlar, meyve suları, dondurma ve meyveli yoğurtlar gibi pek çok yiyeceğin içinde bulunur. Bu sebeple tüketirken çok dikkatli olmak gerekiyor.

Doymuş Yağlar

Yağlı etler, süt ürünleri ve Hindistan cevizi yağı gibi çok fazla doymuş yağ içeren gıdalarla beslenmek damarların sertleşmesine ve yaşlanmaya neden olur. Doymuş yağ içeren gıdalar yalnızca kalp sağlığını olumsuz etkilemiyor. Yapılan araştırmalarda doymuş yağın, ilerleyen yaşlarda ortaya çıkan cilt lekelerine neden olduğu da ortaya çıktı.


Asitli içecekler

Şeker ve yapay tatlandırıcılar içeren asitli içecekler, cilt için büyük risk taşıyor. Kolanın içinde bulunan fosforik asit de cildin hızlı yaşlanmasına neden oluyor. Fosforik asit aynı zamanda kemiklere de zarar veriyor. Yapılan bazı araştırmalarda fosforik asit içeren içecekler tüketen kişilerde daha az kemik yoğunluğu bulunduğunu ortaya koydu. Daha düşük kemik yoğunluğuna sahip kişilerde erken yaşta osteoporozz (kemik hastalığı) yakalanma rsiki daha yüksek oluyor.

Nitrat

Salam, sosis, sucuk ve jambon gibi şarküteri ürünlerinde bulunan nitratın kansorejen etkisi vardır. Ancak yapay olmayan nitrat, yeşil yapraklı sebzelerde bulunur ve erken yaşlanmayı önler. Doğal nitrat, kan basıncını düşürür ve damarların iyileşmesine katkıda bulunur.

Gluten

Yapılan araştırmalarda glutenin küçük oranda yaşlanmaya neden olduğu ortaya koyuldu. Buğdayda bulunan bir proteinin ciltte inflamasyona (iltihaplanmaya) yol açtığı gözlemlendi. İnflamasyon, ciltte akne, rosacea ve egzama gibi deri hastalıklarına neden olur. Ayrıca inflamasyonun kemiklerin zayıflaması ve hafıza gerilemesi gibi yaşlanma süreçlerini hızlandırdığı da biliniyor. Uzmanlar, ekmek, makarna ve kahvaltılık gevrekler gibi gluten içeren gıdaları aşırıya kaçamdan tüketmeyi öneriyor.

Ateşte pişmiş etler

Izgara ve mangal ateşinde pişirilmiş etler, pek çok kişinin vazgeçemediği bir lezzet olsa da aslında sağlık açısında büyük bir tehlike saçıyorlar. Yüksek ateşte pişirilen etler ve diğer yiyecekler, kansorejen madde üretir. Izgarada etlerinizi pişirirken kömürleşene kadar kızarmalarını beklemeyin. Etinizi üzerinde kömürleşme derecesine gelmiş parçalar varsa onları yemeyin.

10 Kasım 2014 Pazartesi

Kerevizin sağlığımıza yararları..





Kerevizin sindirim sistemi üzerindeki faydası oldukça fazladır. Hazmetmeyi kolaylaştırır ve midenin güçlenmesine yardımcı olur. İdrar yollarının temizlenmesinde etkilidir. Gaz ve şişkinlik gibi sindirim sistemiyle ilgili şikâyetleri giderir. Kanı temizler. Kanın temizlenmesiyle sivilce, akne gibi lekelerin giderilmesinde rol oynayan şifalı bitkiler arasındadır.
Tadı çocuklarca pek beğenilmiyor olsa da kereviz, hem büyümelerinde hem de hastalıklara karşı dirençli olmalarında oldukça önemli bir besin kaynağıdır. Her insanda bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve direncin arttırılması için gerekli vitamin ve minerali içinde barındıran kereviz, daha sık ve çok tüketilmeli.

Diyet yapanlar için idealdir.
Akneleri geçirme de ve cildi temizleme de faydalıdır.
Vücuttan toksinlerin atılmasına yardımcı olur.
Uykusuzluğa ve strese de iyi gelir. Kerevizin sinir sistemi üzerinde yararlı etkileri vardır, belleği uyarır.
İdrarı söktürmeye yardımcı olur.
Kan ve süt yapar.
İç salgı bezlerini, özellikle böbrek üstü bezlerini çalıştırmaya yardımcı olur.
Kereviz, zihinsel ve fiziksel performansı artırır.
Karaciğeri temizlemeye yardımcı olur.
Böbrek taşı ve kumunun kolay düşürülmesini sağlar
Mideyi güçlendirir
Tansiyona iyi gelir.
Kerevizin yara ve ülserler için yararlı etkileri olur. Tümörler, tromboz ve ateroskleroza karşı vücudu korur.
Baş ağrılarını geçirmeye yardımcı olur.
Cilt, saç ve gözler için faydalıdır.
Kereviz iştah açar.

6 Kasım 2014 Perşembe

GÜLÜN FAYDALARI



 





Gül yapraklarının kurutulmasıyla elde edilen gül çayı; 
Vücudu toksinlerden arındırır, 
İnsanı rahatlatır ve ferahlatır. 
Stresi ve vücudun gerginliğini alır.
Terlemeye karşı etkilidir.
 Gül çayı ayrıca, bağırsakları rahatlatır ve bulantıyı keser.
 Gül yapraklarının kaynatılmasıyla elde edilen karışımla göze banyo yaptırılırsa göz kanlanmasını ve göz nezlesini giderir.
 Gargara yapılırsa ağız yaralarına ve diş ağrılarına faydalıdır. 
Gül yağı ve gül suyu cildi gerginleştirir ve canlılık verir. 
Hafif müshil etkisine de sahiptir.
 
Yaygın olarak gül suyu ve gül yağı şeklinde kullanılır. Kozmetik sanayide kullanılır. Reçel olarak yenildiğinde mideyi kuvvetlendirir. Gül suyu cildi güzelleşterir. Gül suyuna batırılmış bez alna konulursa baş ağrısını giderir. Taze gül yapraklarının badem yağına batırılıp bir süre bekletilmesi ile elde edilen Gül yağı, göz çevresindeki kırışıklıklara, yarım saati aşmadan, uygulanıp temizlenirse faydalıdır.

SUMAĞIN YARARLARI











Kullanım Şekli : 100 gr sumak, 1 lt kaynar suda 10 dakika demlenir, dahilen günde 3 bardak içilir.

 * Sumak süper antioksidan gücüne sahiptir.
* Mikrop öldürücüdür.
* Tane Sumak, demlenip suyu içilirse zehirlenmelerde faydalıdır.
* İshali keser.
* Ateş düşürücüdür.
* Hazmı kolaylaştırır.
* Fazlası kabızlık yapar.
* Ekşi tadıyla iştah açıcı bir baharattır.
* İdrar kaçırma hastalığında faydalıdır.
* Kandaki şeker oranını düşüren sumak, şeker hastaları için yararlıdır.
* Damarları büzerek kanamayı durdurmaya yardımcı olur. Bu etkisi ile kanamalarda faydalıdır.

 Kullanım Şekli : 100 gr sumak, 1 lt kaynar suda 10 dakika demlenir, dahilen günde 3 bardak içilir veya gargara olarak kullanılır.

UYARI: Tansiyonuyüksek olanlar fazla tüketmemeli....

KUDRET NARININ ÇOK ÖNEMLİ FAYDALARI NELER?








Egzama ve diğer cilt hastalıklarında faydalıdır. Yaraların çabuk iyileşmesini sağlar. Asya'da mide problemleri ve kan şekerinin kontrolü için yaygın olarak kullanılan bir bitkidir. Karaciğeri destekler, egzama ve sedefe fayda verir. Bağırsak tembelliğini giderir, hücreleri yeniler. Olgunlaşarak kavuniçi rengi alan meyve, tabakta ezilir, bir miktar balla karıştırılıp, sabahları aç karnına 1 çorba kaşığı yenilir. Bu şekilde en az 41 gün kullanılır. Taze meyve bulunmayan mevsimde ise, halis zeytinyağı içinde 6 ay bekletilen Kudret Narı her sabah bir çorba kaşığı süzme balla karıştırılarak aç karna yenilir. Kudret narı tohumları kabakgillere alerjisi olan kişilerde allerjik etki yapabilir. Gebelik ve emzirme sırasında kullanımı uygun değildir.Kan şekeri seviyesini düşürdüğünden hipoglisemi (şeker düşüklüğü) olanlar kullanamaz. Kudret Narı C vitamini açısından oldukça önemli bir kaynaktır. 100 gr 84 mg c vitamini ihtiva eder. Vitamin-C, güçlü doğal antioksidanlardan biridir ve vücuttaki zararlı serbest radikallerin kanser oluşturmasını önler. Kolit, ülser, 12 parmak, gastrit, asit fazlası gibi mide bağırsak sistemine bağlı tüm hastalıkları kalıcı ve kesin tedavi eder. Karaciğeri destekler. Egzama ve sedefe fayda verir. Yara ve iltihapları giderir. Bağırsak tembelliğini giderir. Hücre yeniler. Rahim yaralarına fayda verir. Yanık ve yaralara lapası iyi gelir. Aynı zamanda yüksek oranda E vitamini ve kaliteli protein içerir.

2 Kasım 2014 Pazar

Kırlaşan ve Beyazlayan Saçlara Doğal Saç Boyası Nasıl Yapılır





Kırlaşan ve Beyazlayan Saçlara Doğal Saç Boyası Nasıl Yapılır:

Beyazlayan saçlar için ceviz kabuklarını iyice dövün püre haline getirin. Bir tutam ceviz yaprağını yarım litre suda kaynatın ve 20 dakika demlendirin. 20 dakika sonunda süzüp içine ezilen ceviz kabuklarından 1 çorba kaşığı ekleyin. Saçlarınıza bu karışımdan sürüp 1 saat bekletin. 1 saat sonunda ılık suyla saçınızı yıkayın. Haftada 1 gün uygularsanız saçlarınızın rengindeki değişimi fark edeceksiniz. Beyazlaşan saçlarınız koyulaşır.

Suna Dumankaya’nın bir diğer koyulaştırma formülü ise, cevizin dış kabuklarını haşlayın, içine ıslatılmış yarım kahve fincanı zeytinyağı ve 1 tatlı kaşığı kuru maya ekleyin. Saçınıza sürün ve 2 saat bekletin.

1) Doğal sarı saçlar için Suna Dumankaya bitkisel saç boyası tarifi:

Bitkisel papatya maskesiyle doğal sarışın olmak çok kolay. 1 avuç papatyayı bir demliğe koyun ve üzerine çıkacak kadar zeytinyağı ekleyin. Kısık ateşte 2-3 saat benmari usulü kaynatın ve 1 gün demlendirdikten sonra süzün. Haftada 2-3 defa bu yağdan sürün ve güneşli yerde durun. Saçınızı bir şeyle kapatmayın. 4-5 uygulamadan sonra saçlarınız sararmaya başlayacaktır. Yazın bol güneşli havalarda uygulamanız daha iyi sonuç verecektir.

Suna Dumankaya, saç beyazlamasına bitkisel çözüm amacıyla sunduğu bitkisel boya kürü:

Malzemelerimiz:

1 tane orta boy soğan
1 tane (5 diş) sarımsak
1 adet yumurta sarısı
1 kaşık kadar zeytinyağı
Hazırlanışı ve Uygulanışı:

1 adet orta boy soğan ve 5 diş kadar sarımsak bir kap içerisinde iyice ezilir ve içerisine 1 adet yumurta sarısı , 1 yemek kaşığı kadar zeytinyağı eklenir. Krem kıvamına gelene kadar durmadan karıştırın. Elde edilen bu karışım saçlara sanki saç boyası sürülür gibi sürülmeli ve 1 saat kadar beklenmelidir. 1 saat ardından ılık su ile masaj yaparak temizlenmelidir. Saç beyazlamasını giderici bitkisel çözüm doğal bakım kürü istenen sonuç elde edilene kadar haftada sadece 1 kez uygulanmalıdır.


1 Kasım 2014 Cumartesi

HANGİ YİYECEKLER YAĞ YAKAR?






 Su sadece susuzluğunuzu gidermez, aynı zamanda midenizi doldurur ve açlık hissinizi azaltır! Yemeklerden 20 dakika önce içeceğiniz bir bardak su, tokluk hissi sağlar. Günde iki litre su içmek çok faydalı.

 Maydanoz, metabolizmayı hızlandırarak bağ dokusunu güçlendiriyor. Maydanoz yemek ve çayını içmek, ödemlere ve vücudun su toplamasına karşı çok etkili bir yöntem olarak biliniyor.

Tere, vücuttaki yağ yakımını hızlandırıyor. İnce yaprakları pişince acılaştığı için çiğ yemek gerekir. Ayrıca içinde birçok vitamin barındırır

Günlük  az miktarda tüketeceğiniz kırmızı biber, vücut ısınızın artmasını sağlar. Vücut ısınızın artması sayesinde metabolizmanız da hızlanır.


İştah dindirme özelliğine sahip olan tarçın, yağ yakımını da hızlandırır.

Limon, içerdiği C vitamini sayesinde yağların kolay yakılmasını sağllar.

Yeşil çay yağ oluşmasını yavaşlatır, enerji kullanımını hızlandırır.


ŞEKERİ DÜŞÜREN YİYECEKLER NELERDİR



HANGİ YİYECEKLER ŞEKERİ DÜŞÜRÜYOR?
 Patates, pirinç, havuç, muz, kavun ve üzümünki yüksektir.Kuru üzüm, kuru kayısı ve kuru erik gibi kuru meyvelerin de glisemik indeksi yüksektir.
• Şeker hastaları az yağlı yemekleri tercih etmeli. Çünkü bu hastalıkta, damar tıkanması ve kalp hastalıklarına yakalanma riski yüksektir. Ancak A, D, E ve K gibi bazı vitaminlerin vücutta kalmasını sağladığı için tamamen yağsız bir diyet de düşünülemez. Katı yağlar yerine zeytinyağı ve diğer bitkisel yağlar tercih edilmeli.
• Kilo vermeniz gerekiyorsa her türlü yağı kısıtlamalısınız. Yemekleri kızartmak yerine ızgara veya fırında pişiriniz. Yağsız etleri (balık, derisiz tavuk), yağsız peynir, yağsız süt ve yoğurt gibi az yağlı yiyecekleri tercih ediniz.
• Etli yemeklere ayrıca yağ ilave etmeyin.
• Damar sertliği riskini azaltmak için doymamış (bitkisel sıvı) yağlara yöneliniz, özellikle zeytinyağı ile soya, pamuk veya mısırözü yağlarından birini yarı yarıya karıştırarak pişirmeyi tercih ediniz.
• Süt ve sütlü ürünlerinin light versiyonlarını seçin.
• Günde bir çay kaşığı “tarçın” yiyin. Tarçının kan şeker seviyesini dengelemekte yararlı olduğu gösterilmiştir. Yalnız şeker hastalarının değil, ailesinde şeker olanların da “tarçın” almasında yarar var. Tarçını, kabuğundan yapılmış çayı içerek veya bir tatlı kaşığı toz tarçını bir parça ekmek içinde yutarak alabilirsiniz. Tarçın kahvaltıda, keten tohumu, yulaf, fındık, süt karışımının içinde kullanılabilir.
• Şeker hastaları tüm tahıllar, mısırözü yağı, sütlü ürünler, et ve mantarı tüketebilirler.
• Kahve, şekerli ve/veya sütlü içilirse kan şekeri seviyesinde yükselmeye neden olur. Bununla birlikte, sade içilen bir kahve kan şekeri seviyesini etkilemez.
• Kilo vermek istiyorsanız, öğün atlamayın. Öğün atlamak bir sonraki öğünde daha fazla yemenize, böylece daha fazla enerji almanıza neden olur. Bu davranış aynı zamanda kan şekerinizi de yükseltir.
• Her gün aynı saatte ve belirlenen miktarda yemek yemeye çalışınız
• Yemeklerinizi daha çok haşlama ve buğulama olarak hazırlamalısınız.
• Günde en az 8 bardak su için
• Soğan ve sarımsak şeker hastaları için çok yararlı çünkü içeriğinde şeker düşürücü kimyevi maddeler bulunuyor. Brokoli, içeriğindeki bol miktarda karbonhidrat ve krom minerali ile kandaki şeker düzeyini kontrol altında tutar.
-Milföy hamurunda, yarısı kadar katı yağ bulunduğu için, milföyden yapılmış börekleri yemeyiniz.
- Ev dışında yediğiniz sulu yemeklerin suyunu yemeyiniz.
-Kurutulmuş meyveler (kuru üzüm, kuru kayısı, kuru incir, kuru erik, kuru dut vb.) kuru maddeler yönünden yoğunlaştığından, enerji değerleri yüksektir. Bu nedenle, diyabetlilerin, kurutulmuş meyve, pestil gibi yiyecekleri yememeleri yerinde olur.
- Salamura ve konserve edilmiş yiyeceklerde (salam, sosis, sucuk, pastırma, kavurma, tuzlu sardalya, turşu, gibi), hazır çorbalarda ve çorbalarda lezzet verici olarak kullanılan bulyonlarda (tablet), yüksek oranlarda tuz ve sodyum bulunur.. Farkında olmadan aldığınız tuz ve sodyum, tansiyonunuzun daha da yükselmesine neden olabilir. Pişirme sırasında, ya da yemek yerken, normalden daha az tuz kullanmaya özen göstermelisiniz.
Piyasada "Diyabetik" olarak isimlendirilen tatlılar, diyabetli kişiler için uygun değildir. Diyabetik tatlıların içinde bulunan tatlandırıcılar, sorbitol, fruktoz gibi glikoza (şekere) eşdeğer kalorileri olan tatlandırıcılardır. Diyabetik çikolata ve bisküvilerde de yüksek oranda doymuş yağ bulunur. Bundan dolayı, bu tür yiyecekleri yediğiniz taktirde, kan şekeriniz ve trigliseridleriniz yükselebilir. Eğer, şişmansanız, daha fazla kilo almanıza neden olabilir. Ayrıca, bu tür diyabetik tatlıların fazla miktarda alınması, diyareye (ishale) neden olabilir. Üstelik, bu ürünler son derece pahalıdırlar.



ŞEKERİ YÜKSEK OLAN BESİNLER:

Karpuz
pirinç
Patates kızartması
kavun
Beyaz ekmek

ŞEKERİ DÜŞÜK OLAN BESİNLER:

Çavdar
kepek
soya sütü
brokoli
lahana
karnıbahar
Buğday
kiraz
erik

GEBELiKTE ÖNEMLİ OLAN FOLİK ASİT İÇEREN GIDALAR..

Folik asit, bebek gelişimi için çok önemli olup, vücutta protein sentezi, hücre çoğalması ve kemik iliğinin görevini eksiksiz yerine getirmesi gibi işlevlerde bulunur.

Hamilelik öncesinde kadınlarda az da olsa bazı sebeplerden dolayı folik asit eksikliği olabilir. Gebelikle beraber ihtiyaç artar ve hızla folik asit yetmezliği gelişebilir.

Araştırmalar, gebelik öncesi besin takviyesi ve ilave folik asit ilaçlarıyla folik asit eksikliğinden doğan sorunların aşılabileceğini göstermektedir.

Folik asit açısından zengin gıdalar tüketerek folik asit eksikliğinin önüne geçilebilir. Sizin için gerekli olan günlük folik asit miktarı ve ilaç takviyesi ile ilgili olarak doktorunuza danışmanızda fayda vardır.

1-Mercimek çeşitleri…

Yeşil ve kırmızı mercimek folik asit açısından oldukça zengin besinlerdir. Mercimek yiyerek hamilelik diyetinizde hem kilonuzu kontrollü tutabilirsiniz hem de gerekli folik asiti alabilirsiniz. Salataların üzerine yeşil mercimek eklemek sağlıklı ve besleyici beslenme için tercih edilebilir.

2-Yeşil yapraklı sebzeler…

Yeşil yapraklı sebzeler arasında ıspanak en yüksek derecede folik asit içeren sebzedir. Ispanağı kıvırcık, kara lahana gibi yeşil sebzeler takip etmektedir.

3-Narenciyeler…

Portakal, mandalina gibi narenciyeler güçlü birer folik asit deposudur. Tek başına yemek için son derece leziz olan bu meyvalarla öğünlerinizi de renklendirebilirsiniz. Örneğin ıspanak salatasına dilimlenmiş portakal katmak çok hoş bir lezzet olabilir.

4-Kuşkonmaz…

Kuşkonmazı öğünlerinizin temel besin maddesi yapabilir ya da soslar eşliğinde yemeklerinizin yanına ekleyebilirsiniz. Bu sayede lezzetli bir folik asit kaynağı olarak sofranızda bulundurabilirsiniz.

5-Fasulye…

Pek çok farklı yemekte kullanma imkanı olan fasulyede en çok folik asitin bulunduğu besinler arasında yer almaktadır.

6-Brokoli…

Son yılların yükselen trendi brokoli haşlanarak salata şeklinde ya da çorbası yapılarak tüketilebilmektedir. 1 porsiyon brokoli ile günlük folik asit ihtiyacınızın dörtte birini karşılama imkanına sahip olabilirsiniz. Brokoli yalnızca folik asit açısından değil, içerdiği yüksek c vitamini, kalsiyum ve demir sayesinde çok besleyici bir besindir.

7- Ayçekirdeği…

Yemesinin verdiği keyfin yanı sıra ayçekirdeği folik asit, demir ve kalsiyum açısından zengin bir yiyecektir. Bir avuç bile yeseniz günlük diyetinize eklemeniz folik asit açısından faydalı olacaktır. Ayçekirdeğini salatalarınıza, evde pişireceğiniz ekmeğinize, kurabiyelerinize de ekleyebilirsiniz.

8- Avokado…

Söz konusu hamilelik diyeti olduğu zaman avokado çok yararlı bir besindir. Bebeğin beyin gelişimi için gerekli olan omega 3 açısından da zengin olan avokadonun sadece bir diliminde 90 mcg bulunmaktadır.

9-Domates suyu…

Domates suyu diğer meyve sularının aksine daha az şeker oranına sahip olduğu için sabah kahvaltıları için iyi bir alternatif olabilir. Domates suyunu içeriğinde sahip olduğu C vitamini, folik asit ve demir nedeniyle tercih edebilirsiniz.

10-Zenginleştirilmiş besinler…

Zenginleştirilmiş buğdaydan yapılmış ekmek, makarna gibi besinler folik asit açısından yararlı birer kaynak olabilir. Sandviçinize ıspanak yaprakları ekleyerek ya da makarnanıza ıspanak sosu yaparak bolca folik asit içeren bir öğün hazırlamanız mümkün olacaktır