Birbirinden faydalı birçok özelliği bulunan dulavrat otu kanserden romatizmaya, saç dökülmesinden cilt rahatsızlığına kadar pek çok soruna ilaç oluyor.
Rusların saç dökülmesini engellemek için en yaygın kullandıkları bitki olan dulavrat otu halen ülkede saç dökülmesi için kullanılan ilaçların içerisinde mevcut. Bu değerli bitki ülkemizin birçok bölgesinde yetişmekte olduğunu söyleyen Hekimzade Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Muammer Yıldız, Menekşe yaylasında Türkiyenin en uzun boylu dulavrat otuna rastladıklarını belirtti.
Dulavrat otu Avrupa, Kuzey Asya ve Kuzey Amerika'da yetişen, ortalama 1,5 metre boylarında, yol kenarlarında, çalılıklarda ve seyrek ormanlarda rastlanabilen bir bitki. Dulavrat otu Türkiye'de de sıklıkla yetişmektedir. Bitkinin kök, yaprak ve tohum kısımları medikal amaçlarla kullanılır.
Bilimsel çalışmalara dulavrat otunun özellikleri
Dulavrat otunun insanlar üzerindeki etkisini araştıran herhangi bir klinik çalışma az olmasına rağmen hayvan çalışmaları ve in vitro çalışmalar (cansız ortamda yapılan çalışmalar) mevcuttur. Yapılan bu çalışmalara göre dulavrat otu kökünün antibakteriyel (bakteri öldürücü), antikandidal (Candida adlı bir tür mantarın çoğalmasını önleyici), antineoplastik (kanserojen hücrelerin büyümesini ve çoğalmasını durdurucu), antioksidan (toksinlerden arındırıcı), antiretroviral (anti-virüs etkili), antienflamatuar (iltihap karşıtı), hepatoprotektif (karaciğeri koruyucu) özellikleri olduğu görülmüştür.
Dulavrat otunun antimikrobiyal özellikleri, içerdiği poliasetilen bileşenlerinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Ancak kurutularak satılan ticari dulavrat otunun içerisinde bu bileşenden çok az miktarda olduğu bilinmektedir.
DNA'yı etkileyebilen mucize bitki
Dulavrat otu kökünden elde edilen taze bitki sıvısının içeriğindeki bilinmeyen bir bileşenin antimutajenik etkili (mutasyonu yani hücre DNA'sındaki beklenmeyen bir değişimi önleyici) olduğu saptanmıştır.
Yapılan in vitro çalışmalarda dulavrat otu kökü ekstrelerinin, vücuttaki süperoksitdismutaz adlı zararlı radikalleri etkisizleştiren enzime benzer etki yaptığı ve bu sayede zararlı hidroksil radikalleri etkisizleştirerek antioksidan etki gösterdiği görülmüştür.
HİV virüsüne karşı etkili
Yapılan in vitro çalışmalarda (cansız ortamda) dulavrat otu akeninin (küçük, tohumlu ve kuru meyve) sıvı ekstrelerinin, HIV virüsünün insan hücrelerindeki CD4 reseptörüne bağlanmasını %90 oranında inhibe ettiği ortaya çıkmıştır. Bunların yanı sıra, yapılan hayvan deneylerinde dulavrat otu ekstrelerinin antioksidan özellikleri sayesinde karaciğeri alkol gibi bazı zararlı etkilere karşı koruduğu görülmüştür.
Dulavrat otunun halk arasında bilinen faydaları
- Diüretik (idrar söktürücü) ve kan temizleyici olarak,
- Antimikrobiyal ve antipiretik (ateş düşürücü) olarak,
- Bazı sindirim sistemi problemlerinin giderilmesine yardımcı olarak ve anorexianervosa adlı hastalığın tedavisine yardımcı amaçlı,
- Romatizma ve gut hastalıkla görülen şikayetleri azaltmak için,
- Sistit ve frengi gibi bazı idrar ve üreme sistemiyle ilgili hastalıkların tedavisine yardımcı olarak,
- Akne ve sedef gibi bazı kronik cilt rahatsızlıklarında,
- Soğuk algınlığı ve nezle gibi solunum yolu hastalıklarında,
- Kanser tedavisinde,
- Hipertansiyon, arteriyoskleroz, hepatit ve diğer enflamasyonlu hastalıkların tedavisine yardımcı olarak,
- Afrodizyak etkisi ile cinsel isteği ve gücü arttırmak için, oral yolla (ağızdan alınarak) kullanılır.
- Dulavrat otu topikal olarak cilde uygulandığında ise, kurumuş cildi canlandırmak, akne, sedef ve egzama gibi sorunların üstesinden gelmek için kullanılır.
Dulavrat otu kökü medikal kullanımının yanı sıra yemek olarak pişirilerek de tüketilebilir.
Nasıl kullanılır
Kullanım için tipik bir dozaj miktarı belirlenmemiştir. Ancak çay olarak tüketilmek isteniyorsa 2,5 gram dulavrat otu kökünü 150 ml kaynar suya atarak demleyiniz. Bu çayı günde 1-2 kez içmeniz önerilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder